Gasılhane yolculuğu: Genç gassalların korkuyu aşan meslek hikayesi ve insanlığı buluşturan, sıcak bir anlatımla hayatın gerçeğini yansıtıyor.
İmam hatip lisesinden mezun olan gençler, Samsun Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü gasilhanesinde ölüm korkusunu yenen bir yolculuğa çıkıyor. 22 ile 25 yaş arasındaki bu gassallar, toplumdaki önyargıları kırmayı amaç edinmiş durumda ve bu mesleğin derinliğini kendi deneyimleriyle anlatıyorlar. “HERKESİN BİR KERE DE OLSA GASİLHANEYE GİRMELERİNİ ÖNERİRİM” diyerek mesleğe dair düşüncelerini paylaşıyorlar.
22 yaşındaki Sefa Karaman, ölüm korkusuyla başladığı yolculuğun giderek bir öğrenme sürecine dönüştüğünü ifade ediyor. Korkularını zamanla aşarken, cenaze öncesinde saygılı bir hazırlığın nasıl yapılması gerektiğini öğrendim diyor. Ailesinin de desteğiyle bu işe yöneldiğini belirten Karaman, “Gassallık gönüllülük esasına dayalı olduğundan zorluk yaşatmadı.” diyerek geçmişteki korkuların yerini güven ve görev bilincine bıraktığını aktarıyor. İlk cenazeyi yıkadığı anın izlerini hâlâ hatırlıyor; dokunmaktan çekindiği günlerden bugünlere geldiğini ve bu işlemenin insanı korkutmaktan çok sorumlulukla buluşturduğunu ifade ediyor. Ölümün yaşı olmadığını, bebek cenazelerinin de kendileri için derin bir empati alanı olduğunu vurguluyor.
“BİZİMKİSİ BİR AŞK HİKAYESİ” diye konuşan 25 yaşındaki Doğukan Koruyucu ise ailesinin ve çevresinin güveniyle bu mesleğe adım attığını belirtiyor. Cenaze yıkamalara baştan kendisinin talip olduğunu söyleyen Koruyucu, yıkama anında annesi ve babasının evlat sevgisini gördüğü anın onu derinden etkilediğini anlatıyor. Gençler arasında bu mesleğe karşı farkındalık eksikliği olduğuna işaret eden Koruyucu, bu işi bir aşk olarak gördüğünü ifade ediyor: “Bu, aşk ile gönülden bağlı olduğumuz bir yolculuk.”
“GENÇLER BÖYLE ŞEYLERE ÇOK ALIŞIK OLMADIKLARI İÇİN BİRAZ SOĞUK BAKIYORLAR” diyen 24 yaşındaki Ümit Yılmaz, gasilhanelerde geçirdiği zamanın bir tefekkür mekânı haline geldiğini belirtiyor. İlk cenaze yıkama anını hatırlarken, ölüm gerçeğiyle yüzleşmenin heyecanın ötesinde bir etki yarattığını ifade ediyor. Özellikle bebek cenazelerinin kendisi için daha dokunaklı olduğunu söyleyen Yılmaz, gençlerin bu mesleğe alışık olmadıklarını ve bundan dolayı bir ölçüde soğuk yaklaştıklarını belirtiyor. Ancak, burayı ziyaret edenler ibret alacaklarını ve cenaze ile karşılaşmanın onları daha farkında biri haline getireceğini savunuyor.