Garanti BBVA’nın kadın girişimciliğini destekleyen vizyonu ve tarihsel gelişimini inceleyen kapsamlı bir bakış.

Garanti BBVA olarak kadın girişimciliğini yalnızca ekonomik bir fayda olarak görmekten öte, toplumsal gelişimin, teknolojik dönüşümün, sürdürülebilirlik ve inovasyonun itici gücü olarak ele alıyoruz. Bu alanda erişimi kolaylaştıran finansman, eğitim ve pazar destekleri sunan kapsamlı bir çerçeve benimseyerek kalıcı etki yaratmayı hedefliyoruz. Kadın girişimciliğini stratejik önceliklerimiz arasına yerleştirmemizin sebepleri; ekonomik gelişime sürdürülebilir katkı sağlamak, toplumsal cinsiyet eşitliği taahhütlerimizi güçlendirmek ve yeni nesil iş modellerinin yükselişine destek olmak olarak özetlenebilir. Bu yaklaşım, bankamızın sadece bir destek alanı değil, sürdürülebilir büyüme ve kapsayıcılık stratejisinin temel taşı olduğunu gösteriyor.
20 yıl önce Türkiye’nin ilk Kadın Girişimci Programı’nı hayata geçirirken hedefleriniz nelerdi ve bugün geldiğiniz noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Programı başlattığımız dönemde Türkiye’de kadın girişimcilerin ekonomideki payı yalnızca %5 civarındaydı. Amaç, kadınların finansmana erişimini kolaylaştırmak ve girişimcilik ekosisteminde onları güçlendirmekti. Şu anda bu oran %12’ye yükseldi. Bu gelişmede kamu, özel sektör ve sivil toplum işbirliğinin katkısı büyüktür; Garanti BBVA olarak ekosistem içinde önemli bir paydaş olmaktan gurur duyuyoruz. Bununla birlikte yolun henüz bitmediğini de biliyoruz.
Kadın girişimcilere özel kredi, hibe ve danışmanlık programlarınızdan bugüne kadar kaç kadın yararlandı? Finansman alanında son beş yılda kadın girişimcilere sağladığımız destek 225 milyar TL düzeyine ulaştı. Eğitim tarafında da önemli mesafeler kaydettik: 2012’den bu yana Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi iş birliğiyle yürüttüğümüz Türkiye Kadın Girişimci Akademisi’nden bugüne kadar 6 bin kadın girişimci faydalandı ve 2 bin saati aşkın eğitim sağlandı. Ayrıca 2 bine yakın kayıtlı girişimciyi kapsayan Ticaretin Kadınları Platformu ile kadınların yeni pazarlara açılması destekleniyor.
Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nın serüvenini paylaşır mısınız? Türkiye’nin Kadın Girişimcisi Yarışması’nı 19 yıl önce KAGİDER ve Ekonomist Dergisi iş birliğiyle başlattık; bu, kendi alanında bir ilkti. İlk yıl tek kategoride 103 başvuru alınmıştı; günümüzde toplam başvuru sayısı 48 bine yaklaştı ve bu sene 50 bini aşması hedefleniyor. Zamanla Anadolu’dan gelen başvurularla “Yöresinde Sürdürülebilir Fark Yaratan” kategorisi, teknolojide geleceği vadedenler için “Teknolojide Gelecek Vadeden Kadın Girişimci” kategorisi ve sosyal etki temalarının yükselmesiyle “Sosyal Etki Girişimi” kategorileri eklendi. Kadın kooperatifleri de yarışmaya dâhil edilerek kapsayıcılık güçlendirildi. Başvurular için 15 Kasım’a kadar garantibbvakadingirisimci.com adresinden başvuru yapılabiliyor. Bu yarışma, artık kadın girişimcileri bir araya getiren, ilham veren ve seslerini geniş kitlelere ulaştıran büyük bir ailenin parçası haline geldi.
Kadın girişimcilere yönelik projelerinizin ekonomik ve toplumsal etkisini nasıl ölçüyorsunuz? Karşılaştığınız tespitler nelerdir? Şubelerimiz üzerinden sunduğumuz finansmanın büyümeye katkısını yakından izliyoruz. 48 bin başvuru ile her geçen gün “Ben de yapabilirim” diyen kadınların sayısında artış gözlemliyoruz. 2012’den itibaren BÜYEM iş birliğiyle yürütülen Türkiye Kadın Girişimci Akademisi kapsamında girişimcilerin program öncesi ve sonrası ihtiyaçlarını analiz ettiğimizde önemli gelişmeler görüyoruz. Eğitimlere katılan kadın girişimcilerde kapasite artışı ve beceri gelişimi somut olarak belgelendi.
Gelecek dönemde kadın girişimciliğini güçlendirmek için hangi yeni adımları atmayı planlıyorsunuz? Uzun vadede daha fazla kadının finansal ve finansal olmayan alanlarda girişimcilik ekosistemine katılımını artırmayı hedefliyoruz. Mevcut projelerimizi genişleterek derinlik ve yaygınlık kazandıracağız; bu sayede daha çok kadına ulaşmayı ve etkileri büyütmeyi amaçlıyoruz.