FOMC’nin son toplantı öncesi piyasa gündemi: veriler, beklentiler ve faiz indirimi meselesini analiz eden kapsamlı özet.

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ekimde 25 baz puanlık indirimin ardından yılın son toplantısında politika faizinin seyrini belirlemek üzere görüşmelere devam edeceği belirtildi. Hükümet kapanmasının etkisiyle verilerin aksadığı bir dönemde Fed yetkilileri, gelecek haftaki toplantıda sınırlı veriyle karar almak zorunda kalabilirler.
12 Kasım’a kadar uzayan kapanma sürecinde resmi verilerin toplanamaması nedeniyle ekim ayına ilişkin istihdam ve TÜFE gibi kritik göstergeler yayımlanamadı. Bu süreçte yayımlanan veriler, ertelenmiş gibi değerlendiriliyor ve özellikle iş gücü piyasasına dair sinyaller karışık seyretti.
İş gücü piyasasıyla ilgili göstergeler karışık bir tablo sunarken bazı alternatif veriler istihdamda zayıflamaya işaret ediyor. Çalışma Bakanlığı verilerine göre tarım dışı istihdam eylülde 119 bin kişi arttı ve işsizlik oranı 4,3’ten 4,4’e yükseldi. Aynı dönemde işsizlik maaşı başvuruları haftalık 191 bine gerileyerek ilk kez düşüş kaydetti. Özel sektör istihdamı ise ADP’nin raporunda kasım ayında 32 bin kişi azaldı; bu, Mart 2023’ten bu yana en belirgin düşüş olarak kayda geçti. Challenger, Gray & Christmas ise yılın 11 ayında toplam işten çıkarma sayısının önceki yıla göre artışa geçtiğini belirtti.
Enflasyon tarafında ise görünüm, piyasanın beklediğine paralel kaldı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) eylülde aylık yüzde 0,3 artışla toplamda yüzde 2,7 yükseldi. Çekirdek Kişisel Tüketim Harcamaları (KÜFE) ise eylülde aylık yüzde 0,2 ve yıllık yüzde 2,8 olarak kaydedildi; bu, yıllık temel endeksin yaklaşık olarak hedeflerle uyumlu hareket ettiği anlamına geliyor. Michigan Üniversitesi’nin tüketici güven endeksi aralıkta bir artış göstererek enflasyon beklentilerinde gerileme işaretleri sundu. Kısa vadeli enflasyon beklentileri 4,5’ten 4,1’e, uzun vadeli beklentiler ise 3,4’ten 3,2’ye geriledi.
Fed içindeki görüş ayrılıkları ve politika yönü Ekim toplantısında 25 baz puanlık indirimin onaylandığı belirtilirken, bazı yetkililer daha sert bir indirim yönünde olurken bazıları ise kararın sabit tutulması gerektiğini savundu. Tutanaklar, birçok katılımcının fon oranını düşürme yönünde görüş bildirdiğini, ancak bazıları bu adımı desteklemekle birlikte sabit tutmayı da savunabildiklerini gösterdi. Piyasa katılımcıları ise geniş çaplı bir oy birliği beklemese de kararın net ve anlaşılır olmasını umuyorlar.
Beklentiler şu anda faizlerin sabit kalmasından, belki de bir sonraki toplantıda indirim yönünde revize edilmesinden yana kayıyor Powell’in açıklamaları, Aralık toplantısında da indirimin kesin olmadığını işaret etti ve fiyatlamalar bunu yansıtıyor. Kansas City Fed Başkanı Schmid, enflasyon endişelerini öne sürerek indirimin sürdürülmesini desteklerken, bazı üyeler iş gücü piyasasının dengede olduğunu belirtip indirimi sınırlı tutmayı savundu. Finansal analistler, zayıflayan iş gücü piyasası dikkate alınırsa indirim gerekçelerinin güçlenebileceğini belirtiyorlar.
Gelecek hafta için öne çıkan görüşler Fitch Ratings’in analistlerinden Olu Sonola, tüketici harcamalarının toparlandığını ve enflasyonun beklenen aralıkta ilerlediğini ifade etti. Yine de enflasyon baskılarının hafiflemesi için iş gücü piyasasında kırılganlıklar sürerse, bu durum faiz indirimi için olumlu bir katalizör olarak görülüyor. ING Amerika Araştırma Bölgesi Başkanı Garvey, verilerin genel olarak ABD ekonomisinin dirençli olduğunu gösterdiğini ve faiz indiriminin olasılığını yüksek gördüklerini belirtti. AEI uzmanı Kamin ise iş gücü piyasasındaki belirsizlikleri işaret ederek, aşağı yönlü risklerin sürdüğünü ve bu da Fed’e yönelmiş bir indirim argümanı sunabileceğini vurguladı.
Bu haber akışında yatırımcılar, Aralık toplantısında faizin ne yönde hareket edeceğini belirleyen ana göstergelerin büyük ölçüde enflasyon ve iş gücü piyasası verileri olacağını söylemeye devam ediyorlar.