Filistin ve Gazze için büyük yürüyüş ve etkinliklerle dayanışma gösterin. Sömürüye ve saldırılara karşı birlik olalım, sesimizi yükseltelim.
Çeşitli sivil toplum kuruluşlarından ve insan hakları savunucularından binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen büyük yürüyüş sırasında, katılımcılar sık sık “Katil İsrail Filistin’den defol” sloganlarını haykırdı ve tekbir getirerek dikkat çekti. Ellerinde Türk ve Filistin bayraklarıyla yürüyüş yapan kalabalık, Filistin halkının acılarına ve mazlumiyetine dikkat çekmek amacıyla çeşitli pankartlar ve dövizler taşıdı.
Yürüyüş sonunda Ayasofya Meydanı’nda bir araya gelen kalabalık, Kur’an-ı Kerim okundu ve Gazze’ye destek amacıyla önemli konuşmalar gerçekleştirildi. Bu anlamlı etkinlik, hem dualar hem de kararlılık mesajlarıyla sona erdi.
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, yaptığı konuşmada, İslam dünyasının mevcut sessizliğinin ve pasif duruşunun İsrail’e cesaret verdiğini vurguladı. “İsrail yalnızca güç gösterisiyle anlaşılır. Şu an birçok ülke, İsrail’le normalleşme çabası içine girmiş durumda. Ancak bu normalleşme, masum çocukların, kadınların ve sivillerin katledilmesine zemin hazırlamaktadır.” diyerek, bu duruma ciddi anlamda dikkat çekti.
Yıldırım, İsrail’le ekonomik ve siyasi bağların koparılmasını talep ederek, “Ticaret yapan şirketler ve ülkeler, menşei değiştirerek dahi olsa, bu suçlara ortak olmaktan vazgeçmelidir. Akaryakıt ve diğer stratejik ürünlerin akışını durdurmak, Filistin’e yapılan saldırılara sessiz kalmamak gerekir.” şeklinde çağrıda bulundu.
Yıldırım ayrıca, Türkiye’nin ve diğer ülkelerin Filistin’in yanında durmaya devam etmesi gerektiğini belirterek, “Bizler halk olarak, devlet olarak ve uluslararası toplum olarak Filistin’in haklı davasını destekliyoruz. Ancak bu yeterli değil, bizler de fiili olarak daha fazla destek olmalıyız. Özellikle, Mehmetçik’in Gazze’de olmasını istiyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Yıldırım, saldırılarla ilgili hukuki sürecin de başlatıldığını açıklayarak, “Avrupa ve Latin Amerika’dan 600’den fazla avukat, uluslararası mahkemelere başvuru yaptı. Bu başvurular sonrası Uluslararası Ceza Mahkemesi, ön soruşturma aşamasını kabul etti.” dedi. Ayrıca, Avrupa genelinde halkların harekete geçtiğine vurgu yaparak, “İsrail’in terör devleti olarak tanınması ve uluslararası toplumun bu konuda daha kararlı adımlar atması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, sözlerine devam ederek, “Bütün Yahudiler, Netanyahu ve onun gibilerine karşıdır. Çünkü bu antisemitizm rüzgarını başlatanlar, tüm Yahudiler değil, sadece bu terör devleti ve onun liderleridir. Bu nedenle, tüm Yahudilere sesleniyorum: Netanyahu’yu ve onun gibilerini, bu karanlık günlerde toprağa gömün.” diyerek, sert ifadelerle tepkisini dile getirdi. Ayrıca, 31 Mayıs’ta gerçekleştirilecek büyük bir eylemin sinyallerini verdi.
Ramazan Kayan, bugünün Anneler Günü olduğunu belirterek, “Dünya annelerine sesleniyorum: Gazzedeki anneler de sizin gibi şefkatli ve fedakar değil mi? Çocuklarını, yavrularını, şehit olan evlatlarını toprağa veren anneler, gerçekten anne değil mi? Gazzeli annelerden özür diliyor ve onları anıyorum. İnşallah, bizler de onları daha iyi anlayacak ve destek olacağız.” dedi.
Özgürlük Filosu Koalisyonu Sözcüsü Ann Wright ise, Gazzeli annelerin katledilmesine karşı duruşlarını yineleyerek, “Bir çocuğun veya masum bir kadının öldürülmesini yalnızca bir anne anlar. Kadınlar olarak, Gazze’deki dayanışmayı sürdürüyoruz ve tüm dünya kadınlarının bu zulme karşı durmasını istiyoruz.” şeklinde konuştu.
Etkinlik, duaların edilmesi ve destek mesajlarının iletilmesiyle sona erdi. Katılımcılar, Filistin ve Gazze halkına olan desteğin devam edeceğine dair söz verdi.