Filistin meselesini Fidan’ın analiziyle yeni perspektiflerle ele alan derin, tarafsız ve akıcı bir içerik.
Hakan Fidan, TGRT canlı yayınında gündeme dair soruları yanıtladı. Açıklamaları özetle şu şekildeydi: Filistin meselesi, dünyanın genel meselelerinden bağımsız bir konumda ele alınmamalıdır. Cumhurbaşkanımızın vizyonunu daha ileriye taşıyarak bu meselede mesafeler kaydedildi ve dünya genelinde bu konudaki retorik değişimin işaretleri görüldü.
Kan ve adalet arasındaki bağ konusunda, Filistin’deki sürecin yeryüzündeki adaletsizliğin değişmesine zemin hazırlayacağı ifade edildi. Attığımız adımların orta ve uzun vadede etkili olacağını, birlikte daha profesyonel bir yaklaşım gerektirdiğini belirtti. Geçmişteki dramatik olayların, özellikle 1967 savaşlarının tekrar edilmemesi için ders alınması gerektiğinin altı çizildi.
İsrail’in sınırları ve bölgeler üzerindeki etkisi açısından İsrail’in 67 sınırlarının ötesine yayılmacı bir tutum sergilediğine işaret edildi. Filistin, İslam dünyasının jeostratejik bir sorunu haline geldi. ABD’nin, İsrail’i durdurma konusunda en etkili aracı olduğu düşünülse de mevcut durumda bu araçların tam olarak işlemediği belirtildi.
Amerikan politikası için sorgulamanın kaçınılmaz olduğuna vurgu yapıldı. Halk desteğinin bu politikaya yönlendirilmesinin zor olduğu ve yalnızca belirli lobilerin bu yönde destek sağlayabileceği ifade edildi.