Fed’in Eylül kararıyla piyasa izleri: beklentiler, riskler ve Aralık tartışmasına dair özet ve analiz.

Fed, eylül toplantısında 25 baz puanlık bir indirime giderek yaklaşık sekiz ay süren kısmi parasal sıkılaştırmanın ardından ilk kez adım atmış oldu. Ayrıca, 1 Aralık itibarıyla bilanço küçültme sürecini sonlandıracağını duyurdu. Toplantı, kurul üyeleri arasındaki görüş ayrılıklarının giderek belirginleştiğini gözler önüne serdi.
Yetkililer, temel borç verme faiz oranını yüzde 3.75-4.00 aralığına indirme yönünde 10’a 2 oyla karar aldı. Karara muhalefet edenlerden Fed Guvernörü Stephen Miran, yarım puanlık bir indirim talep etmişti. Kansas City Fed Başkanı Jeff Schmid ise hedef faiz aralığında değişiklik yapılmamasını tercih ettiğini belirtti. Karar metninde enflasyonun yıl başından bu yana bir miktar yükseldiği ve yüksek seyrettiği ifade edildi. Son dönemde istihdamla ilgili risklerin arttığına dikkat çekilirken açıklanan verilerin “işe alımların yavaşladığı” yönündeki görüşle uyumlu olduğuna vurgu yapıldı.
Aralıkta kesin olmayan planlar Karar sonrası açıklamalarda bulunan Fed Başkanı Jerome Powell, mevcut verilerin istihdam ve enflasyon görünümünün eylül toplantısından bu yana çok değişmediğini vurguladı. Hükümet kapanmasının sürmesi durumunda ekonomik faaliyetin baskı altında kalabileceğini, kapanmanın sona ermesiyle ise olumlu yönde bir dengelenmenin mümkün olduğunu söyledi. Enflasyonun hedefe göre bir miktar daha yüksek kalmaya devam edeceğini belirten Powell, enflasyon risklerinin yukarı yönlü, istihdam risklerinin ise aşağı yönlü olduğunu ifade etti. Dengeli bir yaklaşım ve risksiz bir yol olmadığını vurguladı. Aralık ayında başka bir faiz indiriminin kesin olmadığını, bu konunun henüz netleşmediğini, bugünkü indirimin ise bir risk yönetimi adımı olduğunu sözlerine ekledi.