F-16 EDPOD Envantere Girdi: Türkiye’nin Elektronik Harp Teknolojisinde Büyük Bir Adım

Türkiye’nin Savunma Sanayinde Yeni Bir Dönem

Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, resmi sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada, ülkemizin savunma alanındaki teknolojik gelişmelerine önemli bir katkı sağlayan F-16 Elektronik Destek ve Koruma Podu (EDPOD)‘un, Hava Kuvvetleri Komutanlığı envanterine başarıyla katıldığını duyurdu.

Bu gelişme, Türkiye’nin elektronik harp ve radar sistemleri alanındaki yerli üretim kapasitesinin yükselişini ve teknolojik bağımsızlığını göstermektedir. TÜBİTAK BİLGEM tarafından geliştirilen ve yüksek teknolojik altyapıya sahip olan EDPOD, özellikle radar sinyal algılama ve analizinde üstün performans sergilemektedir.

EDPOD’un Teknik Özellikleri ve Yetkinlikleri

F-16 uçağına entegre edilen bu sistem, gerçek radar sistemlerine karşı gerçekleştirilen uçuşlu testleri başarıyla tamamlamış olup, elektronik harp alanında Türkiye’nin önemli bir kabiliyet kazanmasını sağlamıştır. EDPOD, düşmanın hedef tespit, takip, füze güdüm ve hedef aydınlatma radarlarından yayılan sinyalleri yüksek hassasiyetle algılayabilmekte, aynı zamanda tehditleri tanımlama ve kayıt altına alma yeteneklerine sahiptir.

Üstelik, bu sistem tehditleri analiz edip, yer tespiti yapabilmek ve elektronik savaşta stratejik avantajlar sağlayabilmek amacıyla tasarlanmıştır. Milli ve yerli imkanlar kullanılarak geliştirilen EDPOD’un, modern savaş ortamlarında hava üstünlüğünü koruma adına büyük bir adım olduğu söylenebilir.

Geliştirilmesinde Emeği Geçenler ve Teşekkürler

Kacır, açıklamasında, bu önemli teknolojik başarının arkasında büyük bir özveri ve uzmanlık olduğunu belirterek, projede emeği geçen tüm mühendis, teknisyen ve çalışanları tebrik etti. Ayrıca, Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığı‘na, yerli ve milli sistemlerin geliştirilmesine öncülük ettikleri için teşekkürlerini iletti.

Bu gelişme, Türkiye’nin savunma sanayinde bağımsızlık ve kendi kendine yeterlilik yolunda attığı büyük bir adım olup, bölgesel ve küresel savunma kuvvetleriyle entegrasyonunu güçlendirmektedir.