Eskişehir’de sürpriz keşif! 30 yılı aşkın süredir iğneyle kazılan sırlar ve dünyayı heyecanlandıran bulgu burada.
Yenikent Mahallesi, Seyitgazi ilçesine bağlı olan bu yerde Küllüoba kazı çalışmaları, 1996 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izniyle başladı. Zaman içinde ortaya çıkarılan buluntular arasında İlk Tunç Çağı’na ait kültürel özellikleri yansıtan objeler yer alırken, aynı zamanda hayvan kemikleri, milattan önce 3. binyıla uzanan taş sanduka ve çömlek mezar gibi buluntular da gün yüzüne çıktı. Bu buluntular, Anadolu’nun yaklaşık 5 bin yıl önceki ilk şehirleşme yapılanmasını da ortaya koyuyor.
Prof. Dr. Murat Türkteki yönetimindeki kazı ekibi, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nün katkılarıyla çalışmalarını sürdürüyor. Geçen yıl, mayalanarak pişirilmiş ekmeğin bulunması, ekmeğin arka odadaki bir evin kapı eşiğine yakın ve zemine gömülü konumuyla dikkat çekti. Radyokarbon analiziyle bu ekmeğin günümüzden yaklaşık 5 bin yıl önceye ait olduğunun belirlendiği açıklandı.
30 SENEDİR İĞNEYLE KAZILIYOR — Fransa kökenli, dünyada 60 ülkede 170 yıllık deneyime sahip olan bir maya ve fermantasyon şirketinin Türkiye genel merkezi, kazı çalışmalarına resmi destek vermeye karar verdi. Mahallede düzenlenen bir etkinlikle sponsorluğun kamuoyuna duyurulması, arkeolojik değerlerin korunması ve yaygınlaştırılması amacıyla atılan önemli bir adım olarak değerlendirildi. Türkiye Genel Müdürü Ünsal Yamaner, ekmek odaklı bu iş birliğinin ötesinde Anadolu’nun kültürünü ortaya koyacak bir süreç hedeflediklerini söyledi ve şunları ekledi: “30 sene boyunca iğneyle kazılıyor; bizim desteğimizle bu süreç hızlanabilir ve birlikte yeni buluntular ortaya çıkabilir. Belki ekmeğin diğer örnekleriyle yaşam ve toplumsal düzen hakkında yeni bilgiler elde ederiz.”
‘DÜNYADA NADİR BİR KALINTIDAN BAHSEDİYORUZ’— Küllüoba Kazı Alanı Başkanı Prof. Dr. Murat Türkteki, bu tür desteklerin kültürel miras bilincini genişletmede kilit rol oynadığına vurgu yaptı. “Arkeolojik kazılar sadece toprak altındakileri gün yüzüne çıkarmakla kalmaz; aynı zamanda bu topraklara duyulan sevgi, merak ve sorumluluk duygusunu da pekiştirir. Bu iş birliğiyle kazımız daha sistemli ve sürdürülebilir bir şekilde ilerleyecek, geniş kitlelere ulaşma ve paylaşılma olanakları artacak.” dedi. Ayrıca, arkeolojik alanda oldukça değerli olan Küllüoba ekmeğinin yeniden üretildiğini belirtti ve Ayşe Ünlüce’nin katkılarına teşekkür etti. “Hepinizin katkılarıyla bu kalıntı, arkeolojik anlamda nadir bir örnek olarak yeniden canlanıyor” sözleriyle, fermantasyon uzmanı bir kuruluşun topraklara olan desteğini önemli bulduğunu ifade etti. Kazıların sabır, emek ve inanç işine dayandığını, bu nedenle desteklerin de kritik olduğunu vurguladı.
(DHA)