Erzurum’da cinayet davası ve yargı süreci hakkında detaylı bilgiler, hukuki süreçler ve güncel gelişmeleri öğrenmek için doğru yerdesiniz.
Erzurum’un Palandöken ilçesinde 19 Şubat 2024 tarihinde yaşanan trajik olay, ilginç ve karmaşık bir hukuk sürecine sahne oldu. Hükümlü olarak bulunduğu açık cezaevinden kaçan ve kayınpederinin evine gelen Şafak Saydam, burada eşine yönelik dehşet verici bir saldırı gerçekleştirdi. Olay sırasında, yakınlarının ve ailesinin gözü önünde yaşanan bu saldırı sonucunda genç kadın Elif Saydam ne yazık ki yaşamını yitirdi.
Şafak Saydam, öğle saatlerinde Yunusemre Mahallesi’ndeki kayınpederinin evine gitti. Burada, KOAH hastası olan kayınpederi Şener Saydam’dan kapıyı açmamasını ve ailesine haber verilmesini istedi. Kıyafetlerini çıkarıp üzerinde silah olmadığını iddia eden fail, sadece eşiyle konuşup barışmayı amaçlamıştı. Ancak, olayın gelişimi tüm planların ötesinde karmaşık bir hal aldı. Oğlu ve kardeşi eve geldiğinde, genç kadın Elif Saydam ile odada tartışmaya başladı. Bu sırada, Şafak Saydam, üzerinde taşıdığı tabancayı çıkardı ve iki el ateş etti. Bu saldırı sonucunda, Elif Saydam başından ve elinden ağır şekilde yaralandı.
Hastaneye kaldırılan genç kadın, yaklaşık bir hafta sonra yaşam mücadelesini kaybetti. Fail ise polisin operasyonuyla yakalanarak gözaltına alındı. Olay sonrası yaşananlar, toplumda büyük yankı uyandırdı ve adli sürecin hızla başlamasına neden oldu.
Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Sanık Şafak Saydam, Diyarbakır’daki cezaevinden SEGBİS aracılığıyla savunma yaparken, olayın ardından yaşananlar ve suçun işlendiği koşullar detaylı şekilde ele alındı. Mahkeme, ilk duruşmada, Şafak Saydam’ı “Eşe karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve silah kullanımı nedeniyle 2 yıl ve 1400 lira adli para cezasına çarptırdı. Ancak, azmettirici olduğu iddia edilen ağabeyi Alay Saydam ise beraat etti.
İstinaf mahkemesine taşınan dosyada, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, ilk karar üzerinde yaptığı incelemede, Şafak Saydam’a verilen müebbet cezasını yerinde bulurken, ağabey Alay Saydam hakkında verilen beraat kararını ise hukuken hatalı buldu. Dairenin değerlendirmesine göre, tanıkların beyanları ve deliller ışığında, Alay Saydam’ın kardeşi Şafak’ı silah temin ederek suç işlemeye teşvik ettiği kanaatine varıldı. Bu nedenle, Alay Saydam hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve tutuklama talep edildi.
Yüksek mahkemenin bozma kararının ardından, Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tekrar yargılama gerçekleştirildi. Bu yeni duruşmada, mahkeme heyeti, Şafak Saydam’a “Eşe ve kadına karşı kasten öldürme” suçundan indirimsiz olarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca, ilk karar öncesinde beraat eden Alay Saydam, bu kez “Eşe ve kadına karşı kasten öldürmeye azmettirme” suçundan yine ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.
Karar sırasında, mahkeme başkanı muhalefet şerhi sundu. Başkan, Şafak Saydam’a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını desteklerken, Alay Saydam’ın suçsuz olduğu yönünde görüş belirtti. Şerhinde, “Sanığın suç işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı ve suçsuz olduğuna inandığımız için her iki sanık hakkında da beraat kararı verilmelidir” ifadelerini kullandı. Bu muhalefet şerhi, kararın kesinleşmesine rağmen, mahkemenin genel tutumunu ve hukuki duruşunu ortaya koydu.