Ergün Atalay’dan kamu toplu iş sözleşmeleri ve çalışma hayatına dair güncel değerlendirmeler. İşçi ve işveren haklarıyla ilgili önemli bilgiler burada.
Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, son dönemde kamu çalışanları ve işçi haklarına ilişkin gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü görüşmelerinde henüz kendilerine resmi bir teklif ulaşmadığını ifade etti.
Atalay, 9 Mayıs’ta kamu sözleşmelerinin ikinci yılına girileceğini hatırlatarak, son iki yılda enflasyon ve hayat pahalılığı nedeniyle çalışanların ücretlerinde ciddi kayıplar yaşandığını dile getirdi. Son 30 yılın en büyük ekonomik zorluklarıyla karşı karşıya olduklarını vurguladı. Ayrıca, afetler, deprem, yangın ve savaş gibi olayların en çok kadınlar, çocuklar ve çalışanlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığını sözlerine ekledi.
Atalay, son altı ayda yaklaşık 60 bin vatandaşın erken emekli olduğunu belirterek, bu durumun temel nedeninin enflasyon ve düşük ücretler olduğunu söyledi. “Şu anda yeni emekli olan kamu çalışanları, önceki dönemlere göre %50 daha yüksek ücret alıyor” diyerek, bu çarpık ücret düzeninin toplumda ciddi bir adaletsizlik yarattığını dile getirdi.
Atalay, toplu sözleşme görüşmelerinin çeşitli aşamalarda olduğunu belirterek, 27 Şubat’ta ilk teklifin verildiğini ve sonrasında yaklaşık iki ay boyunca herhangi bir olumlu veya olumsuz gelişme olmadığını söyledi. “Hükümet henüz bizimle yapıcı bir adım atmadı” diyen Atalay, görüşmelerin hızlandırılması ve sonuçlandırılması gerektiğine dikkat çekti.
Vergi sistemi konusunda da eleştirilerde bulunan Atalay, geçen yıl hazırladıkları eylem takvimine göre özellikle vergi dilimlerinin yüzde 20-25 seviyelerine çıkacağını ve bu oranların özellikle haziran ve temmuz aylarında gerçekleşeceğini belirtti. Mevcut durumda %35’lik vergi diliminin işçiler ve emekliler tarafından hiç görünmediğini vurguladı.
Atalay, görüşmelerin hızla sonuçlanması gerektiğine işaret ederek, bazı sendikaların tarafsız arabulucuya gitmek zorunda kaldığını belirtti. Örneğin, demir yolları, enerji ve karayolları çalışanları bu süreçte tarafsız arabulucuya başvurdu. “Kanunun verdiği yetki çerçevesinde, grev kararları alınmalı ve uygulanmalı” diyerek, yasal hakların kullanılmasının önemine değindi.
Belediye çalışanlarının da sorunlarına değinen Atalay, Türkiye’nin çeşitli belediyelerinde ücret ödemelerinde gecikmeler ve sıkıntılar yaşandığını söyledi. “Özellikle Ankara, Bursa ve İzmir’de belediye işçileri ciddi mağduriyetler yaşıyor” diye ekledi. Ayrıca, memur sendikalarının bile işçi haklarına saygı göstermesi ve onları küçümsememesi gerektiğini belirtti.
Atalay, işveren sendikası olan TÜHİS’in 27 Şubat’ta 21 maddelik teklif sunduğunu ve “Parasal konuların görüşülmediği” ifadesine karşılık “Bu, kabul edilemez bir yaklaşım” diyerek tepki gösterdi. “İşçinin temel sorunu parasaldır” diyen Atalay, ücretlerin yüksek enflasyon karşısında eridiğine işaret etti ve “İşverenlerin sadece parasal değil, çalışma koşulları ve sosyal haklar konusunda da adil davranması gerektiğini” savundu.
Atalay, “Görüşmelerin yakın zamanda sonuçlanmasını bekliyoruz” diyerek, üçüncü toplantının ne zaman yapılacağı konusunda bakanlıkla iletişim halinde olduklarını belirtti. Ayrıca, kamu sözleşmelerinde uzlaşma sağlanmazsa tarafların tarafsız arabulucuya başvuracağını ve bu sürecin yaklaşık 45-53 gün süreceğini sözlerine ekledi.