Engelli bir öğretmenin yolculuğu: Hilal Demir’in zorlukları ve başarılarıyla ilham veren bir eğitim hikayesi.

Koltuk değnekleriyle yaşamını sürdüren Hilal Demir, gençlik yıllarında geçirdiği sıkı tedavilerin ardından üniversitede okul öncesi öğretmenliğini tamamladı. Ailesinin destekleyici tutumu sayesinde hayallerine ulaşan Demir, şimdi anaokullarında öğrencilere sevgiyle yol gösteriyor.
Engelli olmanın hayatı nasıl etkilediğini en net şekilde yaşayan kişilerden biri olan Demir, başlangıçta karşılaştığı güçlükleri şu sözlerle özetliyor: “Engelli bir birey olarak hayata başlamak, süreci gerçekten zorlu kılıyor. Doğduğumda kalça çıkığı vardı ve devam eden tedavilerle bugünlere geldim.”
Normal bir birey olarak yaşamanın önemi ise ailesinin ona verdiği güvenle pekişti. Hilal Demir, ailesinin ona olan bakış açısının hayatında onarıcı bir rol oynadığını vurguluyor: “Aile, beni her zaman engelli değil, normal bir insan olarak gördü ve bu bakış açısı benim için büyük bir güç kaynağı oldu.”
Ön yargılarla mücadele ise mesleğe adım attığında zirveye çıktı. Koltuk değneklerini kullanmanın bir zorunluluk olduğunun farkında olan Demir, bu durumun öğrenciyle iletişim kurma şeklini etkilemediğini, sadece kendini ona göre ayarlaması gerektiğini belirtiyor: “İlk yıllarda en çok ön yargılarla karşılaştım; fakat işin aslı, nasıl faydalı olabileceğin ve öğrencilerle nasıl dokunabileceğinle ilgiliydi.”
Hayallerin peşinden koşmak motifiyle hareket eden Demir, vazgeçmemenin ve umudu sürdürmenin önemini şöyle ifade ediyor: “Hayata tutunmanın yolu, pes etmemekte yatıyor. Herkes için geçerli olan bu ilke, engelliler için de geçerli. İstediğiniz her şeyi başarmak için çalışmaya devam edin ve iyi bir insan olmaya özen gösterin.”