Türkiye’nin bağımsızlık yolculuğu: 81 ilin doğal gaz ve elektrik yol haritası, enerji stratejileriyle güvenli ve sürdürülebilir bir gelecek için rehberlik ediyor.
Saygıdeğer katılımcılar, en içten duygularımla sizleri selamlıyorum. 11. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı’nın hayırlı gelişmeler doğurmasını temenni ederim. Foruma katılan tüm misafirlerimize hoş geldiniz diyorum; programın başarıyla ilerlemesi için gösterdiğiniz özveriye teşekkürlerimi sunuyorum. Forumu düzenleyen kurumlarımıza ve yerli-yer dış paydaşlarımıza katkılarından dolayı teşekkürlerimi iletiyorum.
ENERJİ ARZININ GÜVLENDİRİLMİŞ GÜVENCESİ Enerji, artık yalnızca arz güvenliğinin değil, insanlığın en kritik meselelerinden biri olarak öne çıkıyor. Artan nüfus ve büyüyen ekonominin etkisiyle enerji talebi yükseliyor. Kalkınmasını hızlandırmaya çalışan ülkeler de dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme hedefliyorlar. Bu tablo bize, enerji arzı ve güvenliği konularında yeni sınavlar getirecek bir gelecek öngörüyor. Bugün enerji geçmişteki gibi sadece rekabet vb. bir mesele olmaktan çıktı; daha çok iş birliği ve dayanışmanın gerekliliğini hatırlatıyor. 81 İLİMİZİN TAMAMINA DOĞAL GAZI ULAŞTIRDIK
Talebin artmasıyla elektrik kullanımı yaygınlaşıyor ve konfor unsuru haline gelen elektrikli ürünler hayatımızın vazgeçilmez parçaları oluyor. Geçtiğimiz yıl beyaz eşya satışlarında görülen artış, ekonomimizin dinamiklerini gösteriyor. Elektrikli ve hibrit araçlar da küresel ölçekte hissedilir bir yükseliş gösteriyor; bu yılın Ocak-Eylül döneminde yaklaşık 134 bin elektrikli otomobil satışı kayda geçti. 23 YIL ÖNCESİNE ORANLA GAZ ORANI YÜZDE 85 ARTTI
Doğal gaz altyapısı başlangıçta sınırlı sayıdaydı; 2002 yılında şehirlerimizin sayısı beşe kadar düşmüştü. Şimdi ise 81 ilimize gaz ulaştırıyoruz. Nüfusumuzun doğal gaza erişim oranı 2002’de %33 iken, bugün %85’e ulaştı ve bu ivme sürüyor. NÜKLEER ENERJİDE ÜLKEMİZİ BİR ÜST LİGE TAŞIMANIN GAYRETİNDEYİZ
İhracat hedeflerimiz ve turizm gelirlerimizle birlikte, nüfusumuzun 2030’da 88 milyonu aşması ve 2050’de 94 milyona ulaşması bekleniyor. Bu durum enerji talebinin ve tüketiminin nasıl şekilleneceğini gösteriyor. Türkiye, petrol ve doğalgazı büyük ölçüde yurt dışından temin etmek zorunda olan bir konumda bulunuyor. 2002’de 17,4 milyar metreküp olan doğal gaz tüketimimiz, 2024’te 53,2 milyar metreküpe yükseldi; 2025 için öngörülen rakam 59,5 milyar metreküp. Bu yılın ilk sekiz ayında enerji ithalatı için yaklaşık 26 milyar dolar ödeme yaptık.
PETROL ÜRETİMİNDE ATILIM YAPTIK Karadeniz gazı ve Gabar bölgesindeki keşifle birlikte enerji alanında yaptığı reformlar sayesinde, filomuzu güçlendirdik; sismik arama ve sondaj çalışmalarını hızlandırdık. Şu anda dört aktif sondaj ve iki sismik arama gemisiyle küresel arenada öne çıkıyoruz. Yeni gemilerin envanterimize katılmasıyla dördüncü sıraya yükselmeyi hedefliyoruz. Enerjide bağımsızlık yolunda durmadan ilerliyoruz.
ULUSLARARASI PİYASALARDAN DOĞAL GAZ ALMAK, BAKKALDAN GAZOZ ALMAYA BENZEMEZ Doğal gaz tedarikçilerinin çeşitlendirilmesi, güvenilirlik ve maliyet dengesi açısından kritik. Rusya-Ukrayna Savaşı döneminde Avrupalı dostlarımız bu durumun sıkıntısını yaşamışlardır; biz ise Türk Akımı sayesinde bu dönemi önemli ölçüde rahat atlattık. Türkiye olarak enerji üretimini güçlendirmekle kalmadık, aynı zamanda ülkemizi enerji üssü ve oyuncu haline getirecek projeleri devreye aldık. NÜKLEER ENERJİDE ÜLKEMİZİ BİR ÜST LİGE TAŞIMANIN GAYRETİNDEYİZ
Türkmen Gazı ile ilk akışları başlattık; teslimatlar Mart ayından bu yana sürüyor. Doğal gazın çeşitlendirilmesi ve yüksek güvenlikli tedarik zincirleri kurma çabamız sürüyor. 2003 yılında sadece 5 ülke ile doğal gaz tedariki yapan Türkiye, bugün 34 ülke ile doğal gaz ticareti yapıyor. 2026-2028 hedeflerimiz kapsamında evlerimizde ve işletmelerimizde güvenli gaz kullanımı ve altyapılar için çalışıyoruz.
CHP’NİN BAŞINDAKİ ZAT’IN PROJELERİMİZİ KÖTÜLEMEK DIŞINDA NE BİR ENERJİSİ NE DE BİR ENERJİ VİZYONU VAR Enerji politikalarımızı eleştirenlere karşı yalnızca konuşarak konuşmuyoruz; vizyonlarımızı, uzun vadeli planlarımızı ve projelerimizi hayata geçiriyoruz. Eleştiri yerine çözüm odaklı yaklaşım sergiliyoruz. ENERJİ YOĞUNLUĞUNU YÜZDE 32 ORANINDA İYİLEŞTİRDİK
Enerji verimliliğini en geniş kapsamda uyguluyoruz; tasarrufu sadece enerji tasarrufu olarak değil, rekabet gücümüzü artıran bir strateji olarak görüyoruz. 2002’den beri yürüttüğümüz programlar sayesinde enerji yoğunluğunu %32 oranında azaltmayı başardık. Hizmet başına tüketilen enerji miktarını üçte biri oranında düşürdük; dünya ortalamasına kıyasla enerji yoğunluğunu Türkiye olarak yıllık ortalamada 4,5 kat iyileştirdik. 2024’te sanayideki verimlilik yatırımları 700 milyon TL kazanç sağladı; dört milyon eski motorun değiştirilmesiyle yıllık 15 milyar TL tasarruf elde edildi. Tarımda damla ve basınçlı sulama ile %30–40 tasarruf sağlandı; konutlarda da enerji verimliliğini destekleyen uygulamaları hayata geçirdik. TABİATA ZARAR VEREN, İNSAN SAĞLIĞINI TEHLİKEYE ATAN ADIMLARDAN UZAK DURUYORUZ
İklim Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda önemli ilerlemeler kaydettik. Bu yılın kurulu gücünde yenilenebilir enerji payı %60’ın üzerine çıktı. 2026’da KOP Taraf Devletler Konferansı’nı Türkiye’de ağırlamayı hedefliyoruz; bu çabaları daha da güçlendireceğiz. Rabbim yardımcımız olsun; forumun enerji toplumuna fayda getirmesini diliyorum. Ödül alan kurum ve şirketleri tebrik ediyorum; tekrar görüşmek dileğiyle, sizleri Allah’a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla.