Unutulmamalıdır ki,
her eleştiri bir taş değil, bir tuğla olmalıdır;
yıkmak için değil,
birlikte daha sağlam bir yapı kurmak içindir.
Yol göstericiliğin önemi!
Toplum hayatında görev üstlenen, yetkili ve etkili makamlarda bulunan insanların omuzlarındaki yük her zaman ağırdır.
Kimi zaman kararlarının bütün yönlerini görmek mümkün olmaz, kimi zaman da ellerinden gelenin en iyisini yapmalarına rağmen istenilen sonuç ortaya çıkmaz.
Bu noktada toplumun, aydınların ve yol gösterici olmak isteyen dostların görevi başlar.
Eleştiri, insanları küçük düşürmek ya da gayretlerini değersizleştirmek için değil; daha iyiyi, daha doğruyu, daha faydalıyı ortaya koymak için yapılmalıdır.
Eleştiri sanatının özü, yapıcı bir niyetle söylenen sözün muhatapta güven ve samimiyet uyandırmasıdır. Zira her söz, söyleyenin niyetini taşır.
İyi niyetli bir uyarı yol gösterici olur; kırıcı, küçümseyici bir söz ise savunma duvarlarını yükseltir.
Bizim bütün gayretimiz, sorumluluk makamında bulunan insanlara yüklerini artırmak değil, aksine yüklerini hafifletmek içindir.
Onlara omuz vermek, yanlarında olduğumuzu hissettirmek, gerektiğinde uyararak doğruya yönlendirmek, gerektiğinde destek olarak güçlendirmek… İşte sağlıklı bir eleştirinin asıl anlamı budur.
Son söz olarak; doğru yapılana şükran, eksik kalana nezaketle uyarı göstermek hem toplumsal olgunluğun hem de ortak geleceğe olan inancın işaretidir.
Unutulmamalıdır ki, her eleştiri bir taş değil, bir tuğla olmalıdır; yıkmak için değil, birlikte daha sağlam bir yapı kurmak içindir.