Doğa, hafıza ve şehir arasındaki kırılgan dengeyi keşfeden, dokunaklı ve akıcı bir anlatı: Eğilmeyen Şey, Kırılır.
Eğilmeyen Şey, Kırılır, doğayı yalnızca arka plan olarak görmekten öteye taşıyarak hafızanın aktif ve dönüşen bir öznesi olarak ele alır. Tutundukça yer değiştiren ve dönüşen bir varlık olarak doğayı inceleyen bu sergi, ekolojik belirsizlikler ve hızlı kentleşme bağlamında doğanın estetik ya da işlevsel boyutlarının ötesine geçip, algıların nasıl şekillendiğini ve bu algıların bireysel ile kolektif hafızayı nasıl etkilediğini tartışmaya açar.
Doğa bu bağlamda romantik bir kaçışın alanı değil; zamanın anlatıcısı olarak konumlandırılır. Sergi, doğa ile kent yaşamı arasındaki ilişkiyi sorgulayarak, bilimsel rasyonaliteye ve teknolojik çözümlere duyulan güvenin çevreyle olan etik bağımızı nasıl zayıflattığını ve doğanın yalnızca yönetilip optimize edilecek bir sistem olarak görülmesini nasıl pekiştirdiğini irdelemektedir. Doğayı ayrıcalıklı bir konuma yerleştirmek yerine, ekolojik varlığın hâlâ baskın olduğu bölgelerde doğa, kültür ve sanat pratiklerini kesiştiren karmaşık bir ilişki ağı kurar.
Bu bağlamlar, doğaya olan hayranlığı yalnızca estetik bir deneyime indirgemeden, korku ve saygı arasındaki gerilimli etkileşimi gözler önüne serer; bu gerilimler kolektif hafızayı ve günlük deneyimi şekillendirmeye devam eder. Sergi, doğayla kurduğumuz ilişkiyi yenilenmiş ve bedenlenmiş bir bakışla yeniden keşfetmeyi amaçlar. Katılımcı sanatçıların fotoğraf, resim, heykel ve mekâna özgü yerleştirme gibi farklı medyumlar üzerinden geliştirdikleri pratikler, doğayı bizimle birlikte düşünen, hisseden ve hatırlayan bir özne olarak tanımlama arayışını derinleştirir.
Sergi Bilgileri: