Edirne’de 16 yaşındaki Gülden Coni’nin ölümüyle ilgili detaylar, cinayet soruşturması ve yargılama sürecine dair tüm gelişmeler burada.
Olay, 5 Nisan günü Çavuşbey Mahallesi Horozlu Bayır Sokak’ta bulunan Edirne Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bahçesinde gerçekleşti. Okulun bahçesinde hareketsiz yatan genç kızın durumu fark edilince, bölgeye hızla 112 Acil Servis ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri, Gülden Coni’nin hayatını kaybettiğini belirledi ve olay yerinde inceleme başlatıldı. Yapılan araştırmalar sonucunda, Gülden’in bıçaklanarak öldürüldüğü ve olay yerinde kan izlerinin yoğun olduğu tespit edildi.
Olayın ardından, cinayet şüphelisi E.A. kısa sürede yakalanıp gözaltına alındı. Emniyetteki sorgusunda suçunu itiraf eden E.A., adliyeye sevk edilerek mahkeme kararıyla tutuklandı. Bu gelişmeler, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı ve olayın detayları merak konusu oldu.
Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan 4 sayfalık iddianame, Edirne 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edildi. Davada E.A.’nın, “Tasarlayarak, canavarca hisle, eziyet çektirerek ve beden ile ruh bakımından kendini savunamayacak kişiye karşı kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Ayrıca, E.A.’nın 15 yaşında olması nedeniyle TCK’nın 31/3 maddesine uygun olarak ceza indirimi uygulanması ve toplamda 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası öngörüldü.
İddianamede, E.A.’nın yaklaşık 6 ay önce ayrıldığı eski sevgilisi Gülden Coni ile yeni erkek arkadaşı A.Ü. arasında yaşanan telefon görüşmesi sırasında yaşanan tartışma anlatıldı. Saat 01.00 civarında telefonla arayarak A.Ü.’nün evine giden E.A., burada Gülden ve A.Ü.’ye yönelik tehditlerde bulundu. “Seni de öldüreceğim, kızı da öldüreceğim” şeklinde sözler sarf eden E.A., olay gecesi Gülden ile buluşup, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin bahçesine gitti. Taraflar arasında geçen tartışma, okulun torna tesviye atölyesi bölgesinde yoğunlaşırken, E.A.’nın yanında getirdiği bıçağı Gülden’in boğazına dayadığı ve eziyet çektirmek amacıyla küçük darbeler vurduğu kaydedildi. Ardından, göğüs, kol ve boyun bölgelerine toplamda 30 kez bıçak darbeleri indirildiği ve bunlardan 3’ünün ölümcül olduğu tespit edildi. Otopsi raporunda, sağ göğüs ve sol göğüs duvarı ile batındaki organlara yapılan kesiklerin ölüm riskini artırdığı açıklandı.
İddianamede, E.A.’nın olay sonrası eski sevgilisini kanlar içinde bırakıp, cep telefonunu alarak olay yerinden ayrıldığı anlatıldı. Ayrıca, Gülden’in cep telefonunu evde kırıp, nehre attığı ve üzerindeki kıyafetleri değiştirdiği bilgisi de yer aldı. Fail, olayın hemen ardından evine gidip, ailesinin yanına sorunsuz şekilde döndü ve günlük rutinine devam etti. E.A.’nın, olay sonrası 10.59’da motosikletiyle çalıştığı berber dükkanına giderek, herhangi bir olay yaşanmamış gibi davranması dikkat çekti.
Polis sorgusunda, E.A. kendisini şu sözlerle savundu: “Gülden’den 6 ay önce ayrıldık. Yeni sevgilisi A.Ü.’nün bana ait olduğunu öğrendiğimde, öfkeyle evine gidip tehdit ve hakaretlerde bulundum. Bir gece önce, son kez görüşmek için anlaştık ve okulun bahçesine gittik. A.Ü.’nün bana gösterdiği yeni sevgilisiyle olan fotoğrafını görünce cinnet geçirdim. Yerde bulduğum çakıyla birkaç defa vurduğumu hatırlıyorum. Evin yakınında çakıyı nehre attım, telefonunu kırdım ve montumu yıkadım. Sonra babam beni çalıştığım dükkana götürdü. Olayı da ona anlattım.”
E.A.’nın yargılanmasına, 13 Haziran’da Edirne 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak. Mahkeme, olayın tüm detaylarını dikkate alarak, adil bir karar vermeyi amaçlıyor ve kamuoyunun da yakından takip ettiği bu dava, adli sürecin sonunda son bulacak.