Dolgu enjeksiyonlarında damar tıkanıklığı riskini azaltmak için ultrasonla önceden damar haritalama yöntemini öneriyoruz.

Güvenlik uzmanları, yüzde dolgu amacıyla yapılan işlemlerde damarlara zarar verebilecek tıkanıklıkların nadir görüldüğünü ancak ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. Sao Paulo Üniversitesi’nden Dr. Rosa Sigrist ve ekibi, 100 dolgu uygulamasını inceleyerek ultrason taramalarıyla kan akışının bazı bölgelerde durduğunu gözlemledi.
Çalışmanın bulguları, özellikle dudaklar ve burun çevresindeki enjeksiyonlarda dikkatli davranılması gerektiğini gösteriyor. Uzmanlar, dolgu maddesinin damarlara yakın veya içine enjekte edilmesi halinde doku kaybı ve yüz hatlarında deformasyon riskinin artabileceğini vurguluyor. Nadiren de olsa bu tür komplikasyonlar tedavi edilmezse ciddi sonuçlara yol açabilir.
Burun çevresinin, damar ağı açısından karmaşıklığı nedeniyle en riskli enjeksiyon bölgelerinden biri olduğu ifade ediliyor. Bu bölgede damarlara zarar verilmesi durumunda cilt hasarı, körlük veya felç gibi komplikasyonlar görülebilir. Bu nedenle kliniklerde enjeksiyon öncesi planlamada ultrason kullanımı öneriliyor. Sigrist, ultrasonla tıkanmanın tam noktasını belirleyerek müdahaleyi yönlendirebildiklerini belirtiyor.
Çalışma, Kuzey Amerika Radyoloji Derneği’nin yıllık kongresinde sunulacak. BAAPS Başkanı Nora Nugent ise ultrasonun cerrahi ve medikal işlemlerdeki değerini vurgulayarak, damar konumlarının haritalanmasının tedavi öncesi kritik bilgi sağladığını ifade ediyor.
İngiltere hükümeti ise kozmetik işlemlerde önleyici kısıtlamalar getirmeyi planladığını açıklamıştı. Bu kapsamda yüksek riskli işlemlerin yalnızca nitelikli sağlık profesyoneller tarafından yapılması ve dolgu ile botoks kliniklerinin lisans standartlarını karşılaması gerektiği belirtilmişti.