Akdağ’da 12 kilometre uzaktaki üretimde doğal bal için yabancılaşmayan arıcılık; sürdürülebilirlik ve kalite dolu bir arıcılık hikayesi.
Aytekin’in arıcılığı, Çayıralan Akdağ mevkisinde yerleşimden uzak bir bölgede, 12 kilometre mesafede izole bir ortamda sürdürülüyor. Doğallığı ön planda tutan üretimimde bal, doğal koşullarda ve katkı maddesi olmadan elde ediliyor.
Yerleşim yerine 12 kilometre mesafede bal üretimi yapan Aytekin, arıcılık faaliyetlerini şu sözlerle özetliyor: “Yozgat’ın Çayıralan ilçesinde doğayla uyum içinde çalışıyoruz. Kendimizi mümkün olduğunca doğal bir düzene bırakarak ilaç kullanmadan üretim yapıyoruz. Bu yıl havalar iyi gitti ve beklediğimiz balı elde ettik. Geçen yıl kurak geçti; bu yıl karşıdaki dağlara taşıdık arılarımızı. İnsan etkisinden uzak bu bölgede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Balımızı topladıktan sonra kışa hazırlık da yapıyoruz; gelecek yaz için umutlarımız yüksek.”
Balı doğrudan tüketiciye ulaştırma yaklaşımı ile taleplere yanıt veren Aytekin, şu bildiriyi paylaşıyor: “İşimde yeni sayılırım. Samsun’da çocuğum var; onların arkadaşlarına, Ankara ve Adıyaman başta olmak üzere çeşitli yerlere bal götürüyoruz. Yozgat ve Kayseri gibi illere de ulaşıyoruz. İnsanlar yiyen tavsiyesiyle alıyor; aracı çalıştırmıyoruz. Bu yıl yaklaşık 400–450 kilo bal ürettim ve kilo başına yaklaşık bin lira civarında bir satış gerçekleşti.”
Balın çocukları bile cezbettiği yönündeki gözlemiyle Aytekin, “Bal yemeyen çocuklar bile bal yemeye başladı. Kızım, arkadaşlarının çocuklarının artık bal yediğini söylüyor; bu da balımızın doğallığının bir göstergesi” diyor. Bölgenin zengin bitki örtüsü ve doğal alanları, üretimin korunmasına yardımcı oluyor.
Ali Rafet Aytekin, kış için arılarını ilçe merkezine getirip beslemeyi tamamladı ve kışlamaya hazır olduklarını iletiyor. Yaz dönemi geldiğinde tekrar insanlardan uzak, doğal alanlarda bal üretimine devam edeceklerini belirtiyor.