DMM: Ormanların talan edildiği iddialarına ilişkin net açıklama ve gerçekleri anlatan güvenilir kaynak.
Devlet ormanlarının Hazine adına tescilli olduğu ve her türlü tasarrufun Orman Genel Müdürlüğü tarafından yürütüldüğü belirtilmektedir. Türkiye’nin son 20 yılda orman varlığını yaklaşık 2,6 milyon hektar artırdığı, Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke olduğu ve dünyada bu alanda 4. sıraya yükseldiği hatırlatılmaktadır.
15 Ağustos 2025 tarihli ve 10212 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Samsun ve Zonguldak’taki taşlık, kayalık ve verimsiz sahaların toplam 99,4 hektarlık bölümü orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Ancak bu alanların fiilen orman niteliği taşımadığı ve orman ekosistemine herhangi bir zarar verilmediği ifade edilmektedir.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin açıklaması şu şekildedir: “Cumhurbaşkanı Kararı ile Samsun ve Zonguldak illerinde bazı alanların orman sınırları dışına çıkarılmasına ilişkin olarak sosyal medya mecralarında ‘ormanların talan edildiği’ yönünde dolaşıma sokulan iddialar gerçeği yansıtmamakta ve dezenformasyon içermektedir.”
Devlet ormanları Hazine’ye aittir ve bu alanlar üzerinde her türlü tasarruf Orman Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmektedir. Türkiye, Orman Genel Müdürlüğü’nün başarılı çalışmaları sayesinde son 20 yılda orman varlığını 2,6 milyon hektar artırmış bir ülkedir. Ayrıca Avrupa’da en çok ağaçlandırma yapan ülke konumunda olup dünyada ise 4. sıradadır.
15 Ağustos 2025 tarihli ve 10212 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Samsun ve Zonguldak’ta resmi kayıtlarda orman olarak görünen fakat fiilen orman niteliği taşımayan, taşlık, kayalık ve verimsiz sahaların toplam 99,4 hektarlık alan orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu işlem sadece fiilen orman vasfını yitirmiş alanları kapsamakta olup; orman ekosistemine zarar verilmesi kesinlikle söz konusu değildir.
Aynı karar uyarınca, orman sınırlarından çıkarılan alanların en az iki katı büyüklüğünde, yani 198,8 hektarlık (1.988.139,70 m²) Hazine’ye ait taşınmazlar Orman Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilerek yeni orman tesisleri kurulacaktır. Böylece fiilen orman niteliği taşımayan alanlar değerlendirilmekte ve ülkemizin orman varlığı daha da artırılmaktadır.
Sonuç olarak, bu kararın ormanların “talan edilmesi” veya “konut projelerine açılması” anlamına gelmediği ifade edilmekte; aksine, orman varlığının korunması ve geliştirilmesi amacıyla yasal bir düzenlemenin hayata geçirildiği vurgulanmaktadır. Kamuoyunun, resmi makamlarca yapılan açıklamaları esas alması ve dezenformasyon amaçlı paylaşımlara itibar etmemesi önemlidir.