Diyarbakır’da keşfedilen yeni ters lale türü ve doğa tutkunu Muhammed Yalçın’ın hikayesiyle doğa severlere ilham verici bir yolculuk.
Diyarbakır’da yaşayan ve doğa sevgisiyle tanınan doğa fotoğrafçısı ve özel eğitim öğretmeni Muhammed Yalçın, 13 yıldır kelebekler, çiçekler ve endemik bitki türlerinin görüntülerini kaydederek doğanın gizemli dünyasını belgelemeye devam ediyor. Özellikle bölgedeki nadide flora ve fauna üzerinde yoğunlaşan Yalçın, bu çalışmalarını bilimsel araştırmalara ve literatüre katkı sağlayacak şekilde sürdürüyor.
Geçen yıl, Fırat Nehri Havzası’nda yer alan Çüngüş ilçesi sınırlarında bulunan 2 bin 200 metre rakımlı Bosman Dağı’nın zirvesine yaptığı doğa yürüyüşü sırasında, ilk kez karşılaştığı ve daha önce literatürde tanımlanmamış olan ters lale türü ile karşılaştı. Bu nadide bitkiyi detaylıca fotoğraflayan Yalçın, elindeki görüntüleri alanında uzman akademisyenlerle paylaştı. Aynı zamanda, uzman biyolog Veysel Sonay da, Hazar Dağı’nın yüksek kesimlerinde benzer bir ters lale türü fotoğrafı çektiğini ve bu iki bulgunun bilim dünyasında önemli bir yer tutabileceğini belirtti.
Bu değerli keşif üzerine, Elazığ’dan uzman biyolog Veysel Sonay, botanik uzmanı Doç. Dr. Mehmet Maruf Balos, Prof. Dr. Mehtap Tekşen, Dr. Mustafa Keskin ve doğa fotoğrafçısı Muhammed Yalçın bir araya gelerek detaylı araştırmalar yaptı. Yapılan çalışmalar sonucunda, bu ters lale türünün daha önce bilimsel literatürde tanımlanmadığı ve yeni bir tür olduğu kesinleştirildi. Bu özel lale türü, “Fritillaria avzemiae” adıyla, bölgenin özgün florasını temsil eden ve kızlarının ismini taşıyan bir isimle, “Sarıkız lalesi” olarak tescil edildi.
Başarılı çalışmalar, uluslararası bilimsel dergi “International Journal Of Nature And Life Sciences” tarafından yayımlandı. Bu yayınla birlikte, dünya genelinde bilinen yaklaşık 170 ters lale türünden 56’sının Türkiye’de bulunduğu ve keşfedilen yeni türle birlikte Türkiye’nin ters lale çeşitliliğinin önemli bir bölümünü barındırdığı ortaya kondu. “Dünyadaki ters lale çeşitlerinin yaklaşık üçte biri Türkiye’de bulunuyor” ifadesiyle, ülkenin biyolojik zenginliği bir kez daha vurgulandı.
Yalçın, çocuk yaşlardan itibaren kelebeklere ve çiçeklere büyük ilgi duymakta. Bu ilgisi onu, Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde birçok endemik kelebek ve bitki türünü kayıt altına almaya yöneltti. Geçtiğimiz yıl, tanımsız ve özgün olarak adlandırdığı “Çermik lalesi”ni keşfettiğinde, bu türün literatürde yer almasıyla Türkiye’nin biyolojik zenginliği daha da pekişmiş oldu.
Yalçın, “Sürekli doğa yürüyüşleri yapıyorum, bu yürüyüşlerde karşıma çıkan bitki ve kelebekleri titizlikle fotoğraflıyorum. Sonra uzmanlara sorarak türlerini tanımlamaya ve bilgi sahibi olmaya çalışıyorum.” diyerek doğa tutkusunu ve bilimsel merakını dile getiriyor. Bosman Dağı’ndaki doğa yürüyüşü sırasında karşılaştığı ve ilk kez gördüğü ters laleyi fark etmesi, onun bu alandaki çalışmalarını daha da hızlandırdı.
Yalçın, “Bu yeni bulunan ters lale türünün koparılmasının cezası 557 bin 212 lira. Bu nedenle, doğamızı korumak ve nesli tükenmekte olan bitki türlerini yaşatmak bizim en büyük sorumluluğumuz.” diyerek, doğal kaynakların ve canlıların korunmasının önemine dikkat çekiyor. Ayrıca, bu yeni türün bilimsel ve kültürel değerinin fark edilmesiyle, bölgenin ekolojik zenginliği daha iyi anlaşılacak ve korunacaktır.
Veysel Sonay ve diğer uzmanlar, bölgedeki flora ve fauna üzerinde çalışmalarına devam edeceklerini ve yeni türlerin keşfi ile ilgili bilgi akışını sürdüreceklerini ifade ediyorlar. Yalçın ise, doğa sevgisi ve bilimsel tutkusunu sürdürecek, yeni keşifler yapıp, bunları hem bilim dünyasıyla hem de halkla paylaşmayı amaçlıyor. Bu çalışmalar, bölgenin biyolojik çeşitliliğinin korunmasına ve tanıtımına önemli katkılar sağlayacak.