Didem Seymen’in ABD’nin eski Başkanı Joe Biden ve prostat kanseri farkındalığıyla ilgili içeriği hakkında bilgi edinin. Sağlık ve bilinçlendirme ön planda.
ABD’nin eski başkanı Joe Biden, 82 yaşında olmasına rağmen, kendisine konulan ‘agresif prostat kanseri’ tanısıyla birlikte, prostat kanserinin erken teşhisin hayat kurtarıcı olmasındaki kritik rolü yeniden gündeme geldi. Uzmanlar, özellikle aile öyküsü bulunan erkeklerde ve belirli yaş gruplarında düzenli tarama ve kontrollerin hayati öneme sahip olduğunu vurguluyor.
Prostat kanseri genellikle belirti vermeden ilerleyebilir; ancak bazı şikayetler, hastalığın erken fark edilmesinde uyarıcı olabilir. Bunlar arasında:
Bu belirtilerle karşılaşan erkeklerin zaman kaybetmeden bir üroloji uzmanına başvurması önemlidir. Erken tanı sayesinde, hastalık çok daha kolay ve başarıyla tedavi edilebilir.
Prof. Dr. Necmettin Atsü, prostat kanserinin tanısında kullanılan yöntemleri şöyle açıklıyor: “Prostat kanseri, tanısı ve tedavisi en kolay olan kanserlerden biridir. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olan kişilerde 40 yaşından itibaren, ailesinde olmayanlarda ise 50 yaşından itibaren düzenli olarak Parmakla Rektal Muayene (PRM) ve Prostat Spesifik Antijen (PSA) testi yaptırmak büyük önem taşır. PSA yüksekliği saptandığında, ileri görüntüleme yöntemleri olan Multiparametrik Prostat Manyetik Rezonans (mp-MR) görüntülemesi tercih edilmelidir. Gerekli görüldüğü takdirde, Perineal MR Füzyon Yöntemiyle Prostat Biyopsisi uygulanabilir. Bu sayede, prostat kanseri çok erken evrede tespit edilerek, tedavi şansı artar.”
Prostat kanseri genellikle sessiz seyreder ve başlangıçta belirgin şikayetler oluşturmayabilir. Ancak, aşağıdaki durumlarda uzman kontrolü önerilir:
Prof. Dr. Necmettin Atsü, erken evre prostat kanserlerinde yüksek başarı oranlarına vurgu yaparak şunları söylüyor: “Robotic veya açık cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilen Radikal Prostatektomi, hastaların yaklaşık %100’e varan hastalıksız sağ kalım oranı elde etmesine olanak sağlar. Lokalize veya metastatik prostat kanseri vakalarında, yeni tedavi yaklaşımları ve teknolojilerle yaşam süresini uzatmak mümkündür. Özellikle maksimal androjen blokajı (MAB) uygulamalarına, yeni nesil non-steroid antiandrojen ajanlar, Lutetium-177 gibi radyonükleotid tedavileri ve gelişmiş kemoterapi protokolleri eklenerek, hastaların yaşam kalitesi ve sağ kalım süreleri artırılmaktadır. Ayrıca, radyoterapi de etkili bir tedavi seçeneğidir.”
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Fatih Altunrende, prostat kanserinde PSA testinin kritik rolüne değiniyor: “Prostat kanseri, erkeklerin prostat bezinde gelişen ve genellikle yavaş ilerleyen bir kanser türüdür. En büyük tehlike, hastalığın geç fark edilmesi ve tanının konulamaması. PSA testi, basit ve kanıtlanmış bir yöntem olarak, riskleri erken tespit etmemize olanak sağlar. Ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan erkeklerin 40 yaşından itibaren, öyküsü olmayanların ise 50 yaşından itibaren düzenli olarak üroloji kontrollerini ve PSA testlerini yaptırması hayati önem taşır.”