Devlet desteğinin etkileri ve altın/döviz sızıntısındaki gelişmeler Türkiye’de soruşturmayı derinleştiriyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, Merkez Bankası ile koordineli olarak devletin ihracat üzerinden sağladığı %3 destek uygulamalarının usulsüz kullanımı iddiaları gündeme gelmiştir. Bazı şirketler, yurt dışından getirilen altın madenini Türkiye içinde işleyip, süreç sonunda elde edilen değerli metallerden yapılan ihracat üzerinden devlet desteğini amaçlı olarak elde etmişlerdir. Bu desteğin haksız bir şekilde yağmalanması için altın ithalatı ve işlenmesi süreçlerinde çeşitli usulsüzlükler yapıldığına dair iddialar soruşturmanın odak noktası olmuştur.
Ortaya çıkan bilgilere göre, devlet desteğini almak amacıyla kurulan bir organize yapı aracılığıyla, yaklaşık 543 milyon 634 bin 253 dolar tutarında ihracat gerçekleştirildiği ve bu işlemden %3 oranında devlet teşviği alındığı öne sürülmüştür. Altın madeninin ülke içinde eritilmesi, eritilmiş parçaların asit çözeltileriyle karıştırılarak işlenmiş olarak beyan edilmesi ve bu şekilde yurt dışına çıkarılan kıymetli metaller üzerinden yasal olmayan döviz kazancı elde edildiği iddia edilmektedir.
Soruşturma kapsamında İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) ve diğer ilgili şirketlerin yöneticileri ile çalışanlarıyla birlikte toplam 24 şirket ve 23 şüpheli hakkında inceleme sürdürülmüş, 12 milyon 537 bin 560 dolar olarak belirlenen kamu zararının boyutları da kamu malı olarak kayıtlara geçmiştir. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmiş ve savcılıktaki ifade süreçleri başlamıştır.
Olay örgütlü çalışma ve kamu zararını amaçlayan hareketler kapsamında suç dosyalarında ‘örgüt kurmak’, ‘kamu kurumlarına zarar verecek nitelikte dolandırıcılık’, ve çeşitli kanun ihlallerine dair iddialar yer almaktadır. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında, altın ve kıymetli metallerin ithal ve ihracat süreçlerini meşrulaştırmaya dönük her türlü adım ayrıntılı olarak incelenecektir.