Deprem, terörle mücadele ve milli duruşla parti vizyonu; vizyoner yaklaşımlar ve toplumsal güvenliği güçlendiren stratejiler.
Sayın Cumhurbaşkanımızın şehit aileleri ve gaziler için ilettiği mesajlar, teşkilatlarımızın ana kademesinden kadın ve gençlik kollarına kadar sahada sürdürdüğü yoğun çalışmalarla desteklenmektedir. 26 Şubat’ta büyük program için planlanan hazırlıklar, yaz dönemi boyunca 7 gün 24 saat esasına göre vatandaşlarımızla buluşma talimatını yerine getirecek biçimde yürütülmektedir. Kentlerden gelen veriler, data olarak merkezde işlenecek ve MKYK aracılığıyla genel başkanımıza iletilerek yeni politikaların zemini hâline getirilecektir. 25 Şubat’ta İstanbul’da buluşulacak ve 26 Şubat’taki program, saygın bir katılım ile gerçekleştirilecektir.
Deprem konusundaki hassasiyet ise gündemin en önemli başlıklarından biridir. Ülke genelinde yıkıma yol açan deprem tablosu karşısında, konut teslimatı konusunda yol alınan başarılar vardır ve bu çalışmalar sürekli olarak sürdürülmektedir. Cumhurbaşkanımızın talimatları ışığında, deprem bölgesindeki vatandaşlarımız için hiçbir toplantı veya çalışma ertelenmemekte; her toplantıda ve açılışta konunun en üst düzeyde hatırlandığı ve ihmal edilmeyeceği vurgulanmaktadır.
Terörsüz Türkiye hedefi, partimizin gündeminin en üst sıralarında yer almakta ve tüm Türkiye’yi kapsayan bir kararlılıkla yürütülmektedir. Başkanın Ahlat’taki çağrıları ile başlayan süreç, Meclis ve devlet kurumlarındaki koordinasyonla bir devlet politikası hâline gelmiştir. Terörün önüne geçmek için güvenlik güçlerimizin kapasitesi ve yetenekleri daha da güçlendirilmiş, silah bırakma ve fesih süreçleriyle ilgili hukuki düzenlemeler de süreçte önemli rol oynamıştır.
Terörsüz Türkiye yalnızca güvenlik alanında değil, bölgesel istikrar açısından da bir referans noktasıdır. Bölgeyi etnik ve mezhebi fay hatları üzerinden bölmeye çalışanlara karşı birlik ve kardeşlik perspektifi korunmalıdır. Türkiye’nin değerleri ve ilkeleri çerçevesinde, tek devlet, tek millet, tek bayrak prensibiyle hareket edildiğinde bu süreç, bölgenin istikrarına katkı sağlar.
Sabotaj ve dış odaklar karşısında geçmişten gelen deneyimimizle hareket ediyoruz. Süreçlerin içerdeki ve çevredeki aktörler tarafından sabote edilmeye çalışıldığı durumlarda dahi, halkın hak ve özgürlükleri çerçevesinde güvenlik güçlerimiz tetikte ve kararlıdır. Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda, eğitimden ekonomiye, iç ve dış politikadan toplumsal gelişmelere kadar her alanda Terörsüz Türkiye hedefi net bir şekilde anlatılmaktadır.
CHP ve siyasi pusula sorunları konusunda ise, parti içindeki oluşumların ve bazı yöneticilerin navigasyon sıkıntıları öne çıkmaktadır. CHP yönetiminin yaklaşımı, AK Parti’ye yöneltilen eleştirileri bazen kendi iç meseleleri üzerinden gündeme getirirken, bu süreçler tarafımızca yakından takip edilmektedir. Yargı süreçlerinin devam ettiği bu dönemde, meselelerin çözümü öncelikle CHP’nin sorumluluğundadır; bizler siyasal mücadeleyi, hukukun ve demokrasinin çerçevesinde sürdürmeye kararlıyız.
Filistin ve Gazze konuları konusunda ise Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti net ve açıktır. BM Genel Kurulu öncesi Filistin davasını ulusal bir mesele olarak görmekte ve bu konudaki çabaların ülke politikamızın her zaman odak noktası olduğunu vurgulamaktadır. Bugün Gazze ve Filistin konusundaki duruşumuz, bölgedeki sesi güçlendiren ve uluslararası arenada etkili bir karşılık bulan bir yaklaşımı yansıtmaktadır.