Deprem Sonrası Yaşamı Yeniden Şekillendiren Zorluklar: Semra ve Barış Özbay’ın Hikayesi

Kahramanmaraş merkezli depremde evini kaybeden Semra Özbay ile 23 yaşındaki oğlu Barış Özbay, Defne ilçesinde zorluklarla mücadele ediyor. Yaşadıkları kayıplar ve yaralı bir süreç olan bu yolculuk, ailenin birlikte ayakta durmasını sağlıyor. Depremin ardından üç yıldır süren sıkıntılar, Barış’ın hayatını da derinden etkiledi ve gündelik yaşamını değiştirdi.

Olayın en çarpıcı anlarından biri, 6 Şubat gecesinde Barış’ın telefonla oyun oynamaya devam ettiği esnada depremi yaşamasıydı. Olayı şöyle anlatıyor: “Depremde uyumuyordum; akşama kadar telefonla oynadım. Deprem hızlandı ve elektrik kesildiğinde de ciddi bir durum olduğunu anladım, yine de oyundan kopmadım. Deprem durduğunda ailemi evin dışına çıkardım; oyun kaydı yaparken sarsıntı yüzünden olanları gördük.”

Keşke tüm gün uyuyabilseydim sözleriyle devam eden Barış, dışarı çıkmadığında arkadaşlarının evine bakıyor; ev müsait olmadığında ise içeride kalmayı tercih ediyordu. Gününü çoğunlukla telefonda geçiriyordu; dışarı çıkmadığında bile hareketler sınırlıydı. Beslenme, banyo gibi temel ihtiyaçlarda da motivasyon eksikliği kendini gösteriyordu. Sedef hastalığına rağmen banyo gereğini erteleyen Barış, bu dönemde eskisi gibi günlük ilerlemeyi ve bakımı sürdürmeyi başaramadığını söylüyor.

Değişim ve yalnızlaşma Barış’ın arkadaşı Furkan Çakmak’a göre, deprem sonrası eski motivasyonunu kaybetti; derslere karşı ilgisi azaldı ve bilgisayar ile telefon oyunlarına daha çok sığındı. İngilizce altyazılı filmlerle bir miktar kelime dağarcığını geliştirse de yaşam sevincinde belirgin bir düşüş yaşandı. Evde kapalı kalmayı tercih ettiği ve sosyal ilişkilere mesafeli durduğu belirtiliyor. Üniversite sonrası yalnızlaşan Barış, uzun süre kendisini toparlayamadı ve hayata karşı bakış açısı değişti. Üç yıl boyunca tırnaklarını kesmeme ve bakımını erteleme gibi davranışlar gözlemlendi; bu durumu ailesi ve arkadaşları dikkatle izliyorlar.

Anne Semra Özbay, oğlunun depremden sonra değişimini merakla gözlemlediğini, genelde video ve müzik dinlediğini belirtiyor. Depremin hemen ardından fark edilmesine rağmen bu durumun geçici olduğunu düşündüğünü ifade ediyor. Şu an için en büyük dilek, oğlunun sağlığına kavuşması ve birlikte daha sağlıklı bir hayata ulaşabilmesi.