İstanbul için deprem güvenliği: yer–yapı uyarıları, erken önlemler ve kritik noktalarla güvenli yaşam önerileri.

Yaşanan deprem riskleri karşısında, bir uzmanın uyarıları ve önerileri gereklilik arz ediyor. Türkiye’nin pek çok ili ve ilçesinde, sulak ve gevşek tarım arazilerine yakın bölgelerdeki çok katlı yapıların deprem anında beklenmedik şekilde hareketli hale gelebileceği, sarsıntıyı artırabileceği ifade ediliyor. Bu nedenle konut almayı ya da kiralamayı düşünmeden önce dikkatli bir inceleme şarttır.
Yaşamak için sağlam zeminde güvenli yapılar ilkesinin altını çizen uzmanlar, ilgili yapının Yer–Yapı güvenlik belgesinin istenmesinin önemini vurguluyor. Belge olumlu ise işlem devam eder; olumsuzsa karar değişmesi gerekiyor.
Depremler esnasında güvenli bir yer bulmanın temeli, zemin tipi ve yapı güvenliğinin birlikte değerlendirilmesidir. Uzmanlar, deprem riskinin azaltılmasının yolunun, ekonominin güçlenmesiyle bağlantılı olduğunu ve güvenli konutlara yönelmenin bu bağlamda hayati olduğunu belirtiyorlar.
İstanbul özelinde beklenen deprem senaryosu hakkında yapılan açıklamalarda, kent içinde diri bir fay hattının geçmediği ancak Kuzey Marmara’da meydana gelebilecek iki ana deprem üzerinde duruluyor. İlkinin Küçükçekmece’nin güneyinde, yaklaşık 6.4–6.8 büyüklüğünde ve yaklaşık 25 kilometre derinlikte olması, ikinci bölgenin Silivri çevresinde erken bir sismik aktiviteyle ilişkilendirilmesi öngörülüyor. Uzmanlar, iki ayrı deprem olacağını ve bu durumun da eski tek büyük deprem senaryosundan daha ufak ama daha gerçekçi bir variant olduğunu belirtiyorlar.
Uzman, uzun vadeli kestirimlerin erken bir tarih olan 2065–2075 dönemini işaret ettiğini, bu nedenle şimdi odaklanılması gereken önemli adımın sağlam zemine sahip yapılar ve kentsel dönüşüm sürecinin hızlandırılması olduğuna dikkat çekiyor. Özellikle tarımsal alanda bulunan zeminlerin deprem açısından riskli olduğunu, bu nedenle konut kararlarında güvenli yapı ve güvenli yer seçiminin öncelikli olduğunun altını çiziyor.