DEM Parti’nin PKK Kongresi ve Barış Çağrısı Açıklaması

DEM Parti’den Tarihi PKK Kongresi ve Barış Mesajı

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşen PKK’nın önemli kongresine ilişkin kapsamlı bir açıklama yayımladı. Bu açıklamada, örgütün silah bırakma ve feshetme yönündeki kararlarının yeni bir başlangıcı temsil ettiği vurgulanarak, “Yeni bir sayfa açılıyor” ifadesiyle barış ve demokratik siyasetin ön plana çıktığına dikkat çekildi.

“ORTAK KEDERİMİZİ YÜREĞİMİZDE TAŞIYORUZ”

Açıklamada, yaşamını yitiren tüm yurttaşlara saygı gösterilerek, acıların ortak olduğunu ve bunun yüreklerde derin izler bıraktığı ifade edildi. “Ortak kederimizi yüreğimizde taşıyoruz” diyerek, tüm kayıpların hatırlanması ve anılması gerektiğinin altı çizildi. Ayrıca, sürdürülen barış sürecinin toplumun tüm kesimlerinde umut ve birlik duygusunu pekiştirdiği belirtildi.

ERDOĞAN, BAHÇELİ, ÖZEL VE ÖCALAN’A TEŞEKKÜR

Açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Abdullah Öcalan’a, barış yolundaki yapıcı katkıları nedeniyle teşekkür edildi. DEM Parti, 85 milyon yurttaşın ortak sorumluluğu olan bu süreçte herkesin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğinin altını çizdi.

DEM Parti’nin 8 Maddelik Açıklaması

1. Geçmişin Kapanması ve Yeni Bir Başlangıç: PKK’nin kongre kararlarıyla birlikte, elli yıllık çatışmalı dönemin sona erdiği ve barış ufkuna önemli bir adım atıldığı belirtildi. Bu adım, Anadolu’nun kadim topraklarında özlemle beklenen barışın yeniden filizlenmesine vesile olmaktadır.
2. Şehitler ve Kayıplar Anısına: Uzun yıllara yayılan çatışmalarda yaşamını yitiren tüm insanların derin saygı ve rahmetle anıldığı ifade edildi. Kimlik, dil ve inanç farkı gözetmeksizin, acıların ortak olduğu ve bu acıların yüreklerde birleştirici bir güç olduğu vurgulandı. Bu süreçte kaybedilenlerin anısı, kutsal bir emanet olarak korunacak ve yeni bir gelecek inşasında rehberlik edecektir.
3. Eşitlik ve Demokratik Yaşam Vurgusu: Artık, ortak ve eşit yaşam iradesinin her şeyin önüne konması gerektiği belirtildi. Demokratik, özgür ve hukuka dayalı bir toplum inşa edilmesi gerektiği dile getirildi. Özellikle, gençlerin artık ne dağda ne de şehirde toprağa düşmemesi için kararlı adımlar atılması gerektiğine dikkat çekildi. Bu, silahların ve inkarın değil, siyasetin, uzlaşmanın ve kardeşliğin sesinin yükselmesi anlamına gelmektedir.
4. Yeni Bir Barış ve Demokratik Çözüm Dönemi: Tarihî bir dönemeçte yeni bir sayfa açıldığı ve DEM Parti olarak bu gelişmenin kalıcı barışa dönüşmesi için gerekli adımların atılması gerektiği vurgulandı. TBMM ve diğer demokratik kurumların sorumluluk sahibi olması ve demokratikleşme yolunda kararlı adımlar atması gerektiği ifade edildi. Bu süreçte, yasal ve kurumsal zeminin sağlamlaştırılması, kalıcı barışın temel taşıdır.
5. Sorumluluğun Paylaşılması ve Ortak Çaba: Türkiye’nin demokratik geleceği için yürütme erkinin de tarihi bir sorumluluk üstlenmesi gerektiği belirtildi. Bu, barışın garantisi olacaktır. Ayrıca, bu süreçte önemli katkıları bulunan Abdullah Öcalan, çözüm iradesini destekleyen devlet erkanı ve siyasi liderlere teşekkür edildi. Toplumsal barışın inşası için sivil toplum, siyasi kurumlar ve halkın ortak çaba göstermesi gerekmektedir. Türkiye’nin barışı, bölge ve dünya için umut kaynağı olmalı.
6. İnkar ve Silahların Sonu: DEM Parti, kutsal bir söz vererek, gerçeklerle yüzleşmekten ve adaleti tesis etmekten asla vazgeçmeyeceklerini belirtti. Kaybedilenlerin ruhunu incitecek, süreci zedeleyecek herhangi bir adım ve söyleme izin verilmeyeceği vurgulandı. Eşit yurttaşlık, demokratik siyasetin ve barışın yılmaz savunucuları olunacağı sözleriyle, yeni dönemin kararlılığı pekiştirildi.
7. Umudun ve Sorumluluğun Birlikte Taşınması: Bu gün, büyük bir umudun ve tarihin yüklediği derin sorumluluğun bilincinde olunduğu ifade edildi. Bu, bir son değil, yeni bir başlangıçtır. Barış iradesini yürekten benimseyen ve halkların kardeşliğine adanmış olan sevgili yol arkadaşımız Sırrı Süreyya Önder’i tekrar anarak, barış ve kardeşliğin bu topraklara mutlaka hakim olacağı sözleriyle açıklama tamamlandı.