Dedesi Sakarya Meydan Muharebesinde şehit olan Yaşar Efiloğlu’nun ailesinin vefa ve arayışlarını anlatan dokunaklı hikaye.
Kocaeli’nin Dilovası Belediyesi’nde Mezarlık İşleri Müdürü olarak görev yapan Sayın Yaşar Efiloğlu, ailesinin köklü tarihine sahip çıkmak ve dedesinin hatırasını yaşatmak amacıyla önemli bir araştırma ve anma sürecine öncülük etmektedir. Dedesi Kamiloğlu Mehmet, 1921 yılında gerçekleştirilen Sakarya Meydan Muharebesi’nde 15’inci Tümen’de er olarak savaşmış ve bu savaşta ağır yaralanmıştır. Aynı savaşta, dayısı ile birlikte vurulan Mehmet, aldığı yaraların ardından hastaneye kaldırılmış ve maalesef hayatını kaybetmeden önce, cenazesinin doğduğu topraklara götürülmesini vasiyet etmiştir.
Dedesiyle ilgili bu tarihi vasiyeti öğrenen ve ailesinin bu anlamlı isteğine sahip çıkan Efiloğlu, araştırma ve arşiv çalışmaları başlatmıştır. Yapılan detaylı çalışmalar sonucunda, Milli Savunma Bakanlığı’nın yanı sıra Mürettep Müfreze Gönüllüleri ve Sakarya Meydan Muharebesi Alanı Şehitlikleri Siperleri Araştırma, Koruma ve Eğitim Derneği ile Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle, şehidin muhtemel gömülü olduğu bölge tespit edilmiştir. Bu bölge, Ankara’nın Haymana ilçesi olarak belirlenmiş ve burada dedesi için temsili mezar yaptırılarak, onun anısına saygı duruşu planlanmaktadır.
Yaşar Efiloğlu, dedesine ait anılarını ve vasiyetini şu şekilde dile getirmektedir: “Dedem, öz dayısı Hurşit Efiloğlu’nun kucağında şehit olmuş ve son dakika vasiyeti olarak ‘Beni bu topraklarda bırakma dayı’ sözünü dile getirmiştir. Dayısı da Kurtuluş Savaşı gazisi olarak 1981 yılında vefat etmiş ve hayatı boyunca ‘Gidin dedenizi bulun’ diyerek ailesine vasiyette bulunmuştur. Babam 1978 yılında vefat etmeden önce, o dönemin imkanlarıyla bir şeyler yapma arzusu taşımış, ancak imkanlar elverişli olmamıştır. Büyük ağabeylerime vasiyet ederek, onların da bu görevi üstlenmesini istemiştir. Ağabeylerim de, vefat ederken bana ‘Dedenin kabrini bul, bu topraklarda büyüdük, onun hatırına vefa borcumuz var. Bu vazife de sana düşüyor’ diyerek yönlendirmişlerdir. Bu doğrultuda, dedem için anıt mezar, çeşme ve ona uygun bir tabelayı hayata geçirdim. Bu çalışmalar, ailesinin ve onun hatırasını yaşatmak isteyenlerin ortak çabasını yansıtmaktadır.”
İşte amacının, dedesinin kemiklerine ulaşmak ve onu hak ettiği şekilde anmak olduğunu belirten Efiloğlu, şöyle devam etmektedir: “Tahsili olarak Çal Dağı şehidi olarak kayıtlara geçmiş olan dedemin muhtemel gömülü olduğu yerleri belirledik ve toprak örnekleri aldık. Amacımız, bu topraklara resmi bir devlet töreniyle anıt mezarını koymak ve ruhuna uygun saygı duruşunu gerçekleştirmektir. Ayrıca, orada düzenlenecek gıyabi cenaze namazıyla tüm şehitlerimizi anmak istiyoruz. Dedemin ve ailesinin bu vefasını göstermek adına, 105 hatim duası okunmasını planlıyoruz. Bunun dışında, dedemin iki torunu da şehitlik mertebesindedir. Suriye’de El Bab bölgesinde Fırat Kalkanı Harekatı sırasında ilk şehit olan Astsubay Üstçavuş Yahya Efiloğlu, ve 2016 yılında Sur’da şehit olan Fatih Efiloğlu, dedenin torunlarıdır. Bizler, kemiklerinin dahi bulunduğu noktada isminin yazılı olduğu bir kabir hayaliyle yaşıyoruz. Ancak, yoğun şehit sayısı nedeniyle toplu mezarların varlığı nedeniyle tam anlamıyla tekil bir mezar yerine, muhtemel bölgelerden alınan topraklar ve araştırmalarla, bu büyük vefa borcunu ödemek istiyoruz.”
Sakarya Meydan Muharebesi Alanı Şehitlikleri Siperleri Araştırma, Koruma ve Eğitim Derneği Başkanı Emekli Albay Serdar Yetim ise, araştırmaların detaylarına değinerek şöyle diyor: “Bizler, gönüllü araştırmacılar olarak, hem Milli Parklar Müdürlüğü hem de Milli Savunma Bakanlığı’nın ilgili birimleriyle koordineli çalışıyoruz. Gelen bilgiler doğrultusunda, dedesinin defnedildiği yerin tespiti için çalışmalar yapıyoruz. O dönemde, hastane kayıtlarına ulaşmak büyük önem taşıyor çünkü o zamanlar hastaneler Haymana’da bulunuyordu. Ancak, Yunan topçu saldırıları nedeniyle hastanenin bir kısmı Çayırlar köyüne, diğer kısmı ise Baba Yakup köyüne taşınmış. Bu nedenle, hastane kayıtlarının araştırılması ve erişilmesi hedefimizdir. Bu çalışmalar, dedem ve diğer şehitlerin hak ettikleri saygı ve anıma kavuşması adına atılan önemli adımlardır.”