Daltonlar ve Barış Boyun Çetelerinin Şok Operasyonu: Hücre evleri, silahlar ve uyuşturucu ağının kesişiminde ince ayrıntılar ve güvenlik zaafları.

İstanbul’da 12 ilçede yürütülen operasyonlarda, 94’ü tutuklu olmak üzere üç ayrı çete grubunun cezai geçmişinin geniş olduğu ve 40 ayrı vaka ile ilişkilendiği belirlendi. Dün sabah yapılan baskınlarda, söz konusu çetelere bağlı hücre evleri ve silah atölyelerinin varlığı tespit edildi. İçişleri Bakanlığı ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve Emniyet Müdürlüğü, operasyonla ilgili üç ayrı açıklama yayımladı.
Cephanelik niteliğindeki ele geçirilmeler doğrultusunda, İstanbul Emniyeti’nin açıklamasında 259 adet tabanca, 3 adet uzun namlulu silah (1’i pompalı tüfek), 1.040 adet fişek, 329 adet ateşli silah mekanizması, 89 adet namlu ve 3 illegal silah atölyesinin ele geçirildiği duyuruldu.
Çete oluşumları ve bağlantıları konusunda ise iddianamede, Şirinevler merkezli Daltonlar suç örgütünün Bahçelievler, Esenyurt ve çevre ilçelerde etkinliğini sürdürdüğü, koalisyon ortaklarının Kağıthane, Nurtepe ve Eyüp civarları ile Şişli bölgelerinde hareket ettiği belirtiliyor. Barış Boyun çetesi ise Beyoğlu ve Kasımpaşa bölgelerinde dikkat çekiyor; her iki örgütün de Esenyurt ile Bahçelievler’de hücre evleri kurduğu ifade ediliyor. Şüpheliler, Airbnb benzeri platformlar üzerinden temas kurup, kandırma ve yönlendirme süreçlerini avukatlar üzerinden yürütüyor.
Kamikaze dronu ve gençleri yönlendirme konusunda sürdürülen soruşturma, sosyal medyanın suç örgütleriyle olan ilişkisini bir kez daha gözler önüne serdi. TikTok, Instagram ve Facebook üzerinden örgütlenen gençlere yönelik “Kamikaze Dronu” adıyla gerçekleştirilen operasyonlarda, 15–20 yaş aralığındaki kişiler üzerinden 1 ila 5 milyon dolar arasında değişen ücretlerle cinayet eylemlerinin tetiklenebildiği belgelendi. Hücre evlerinde uyuşturucu ve silah tedbirlerinin motive edici unsurlar olarak kullanıldığı, itirafçı ifadelerinde yer alıyor.
Büyük gelir kaynağı uyuşturucudan elde edilen kazanç da iddianamede ön planda. Örgütlerin Afganistan, Pakistan ve İran’da üretilen uyuşturucuları Avrupa’ya, Orta Amerika’dan getirilen kokaini ise Türkiye’ye soktuğu ve bu operasyonlarda rakiplerle çatışmaktan çekinmediği belirtildi. Bu süreçte, çetelerin finansal akışını uyuşturucu ticaretinin oluşturduğu vurgulanıyor.