Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Azerbaycan ziyareti ve bölgesel gelişmeler hakkında detaylar, ilişkiler ve güncel olaylar hakkında bilgi edinin.
Sizleri en içten duygularımla selamlıyorum. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 17’nci Zirvesi kapsamında gerçekleştirdiğimiz Hankendi ziyaretimizi tamamladık. Bu önemli platform, 1985 yılından beri bölgesel kalkınmayı destekleyen, jeopolitik açıdan kritik bir coğrafyada, yarım milyardan fazla nüfusa hizmet eden güçlü bir yapı haline geldi.
Teşkilat, ortak değerler ve kardeşlik bağlarıyla örülü, üyelerine ekonomik iş birliği ve kalkınma alanlarında fırsatlar sunan bir birliktir. Ülkemiz, teşkilatın Ticaret ve Kalkınma Bankası, Eğitim Enstitüsü ve Gıda Güvenliği Bölgesel Koordinasyon Merkezi gibi kuruluşlarına ev sahipliği yapmaktadır.
Bugünkü zirvenin ana teması, “Sürdürülebilir ve İklim Değişikliğine Dayanıklı Bir Gelecek İçin Yeni Vizyon” olarak belirlenmiştir. Bu coğrafya, iklim krizinden en fazla etkilenen bölgelerin başında gelmektedir. Zirvede, yeşil dönüşüm, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik konuları kapsamlı şekilde tartışıldı. Ayrıca, teşkilatın etkinliğinin artırılması ve bölgesel kalkınma hedefleri de ön planda tutuldu.
Biz, teşkilatın temel odak noktası olan ekonomik ve ticari iş birliğinin güçlendirilmesini, sonuç odaklı projelerin hayata geçirilmesini önemsiyoruz. Bu çerçevede, 2035 Vizyon Belgesi’nin çerçevesini belirlemek üzere istişarelerde bulunduk. Aynı zamanda, bölgesel gelişmeler kapsamında, İsrail’in saldırgan tutumu ve Gazze’de yaşanan insani kriz de gündemimizdeydi. İran ve Gazze’deki durumu de değerlendirdik ve kalıcı bir ateşkesin sağlanması için diplomatik girişimlerimizi sürdürüyoruz.
İki lider, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile detaylı görüşmeler gerçekleştirdik. Ayrıca, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci statüsüyle zirvede temsil edilmesi, bizim için ayrı bir anlam taşıyor. Laçın ziyareti ve havalimanı açılışıyla gösterdiğimiz dayanışma, barış ve istikrar mesajlarımızı pekiştirdi.
İşte bu bağlamda, bölgesel gelişmeler ve bölücü çatışmalar da gündemimizdeydi. Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış süreci, diplomatik çerçevede ilerliyor. Zengezur Koridoru ve Orta Koridor’un stratejik önemi büyük olup, bölgeye yeni imkanlar ve ekonomik hareketlilik kazandıracaktır. Bu süreç, sadece jeopolitik değil, aynı zamanda ekonomik bir devrim anlamı taşımaktadır.
Rusya ile Azerbaycan arasındaki gerginlik konusu da dikkatle takip edilmekte olup, iki taraf arasında sağduyu ve itidal çağrısı yapıyoruz. Türkiye, bölgedeki barış ve istikrarın güçlenmesi için her katkıyı sağlamaya hazırdır. Ayrıca, Suriye’deki gelişmeler ve ABD’nin yeni adımları da yakından izlenmektedir. Suriye’nin kalkınması ve istikrarı, Türkiye’nin hedefleri arasındadır. Enerji ve ticaret alanındaki iş birliklerimiz, bu bölgenin refahına katkı sağlayacaktır.
Türkiye’nin dış politika stratejisi, barışçıl, çözüm odaklı ve adil bir yaklaşım etrafında şekilleniyor. Etrafımızdaki ateş çemberinin tuzağına düşmedik ve düşmeyeceğiz. “Dünya beşten büyüktür” ve “Daha adil bir dünya mümkün” vizyonumuzla, hak ve adaleti esas alan diplomasi yürütüyoruz. Bu doğrultuda, haklılık ve adalet temelinde uluslararası platformlarda etkin rol alıyoruz.
Geçmişte yaşanan sistem krizlerinin temelinde, güçlünün haklı olduğu anlayışının yattığını görüyoruz. Bu nedenle, yeni iletişim araçlarını ve medyayı etkin kullanarak, milletimizin sesi olarak haklı duruşumuzu anlatmaya devam edeceğiz. Güçlü, ahlaki ve ilkeli bir dış politika ile bölgesel ve küresel barışın teminatı olmaya kararlıyız.
İç politikada, CHP’nin 100 günlük eylem ve propaganda girişimleri, halkın gerçek ilgisini çekmekten uzak kalmıştır. Vatandaşımız, sokak gösterileri ve algı operasyonları yerine, güçlü ve istikrarlı iktidarımızdan memnun. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, milletimize hizmette kararlıyız. Yolsuzluk ve usulsüzlüklerle suçlanan bu partilerin, halk nezdinde karşılık bulması mümkün değildir. Önümüzdeki hafta Kızılcahamam’da yapacağımız kamp, teşkilatlarımızla birlikte, ülke genelinde çalışmalarımıza hız verecektir.
Güneyde yaşanan yangınlar ve doğal afetler de devletimizin üstün gayretiyle kontrol altına alınmaktadır. Orman yangınlarıyla mücadelede, en gelişmiş hava ve kara araçlarıyla, kahraman orman çalışanlarımızla yoğun bir mücadele yürütülüyor. Bu süreçte, sabotaj ve ihmale ilişkin adli soruşturmalar da hızla devam etmekte olup, vatandaşlarımızın duyarlılığı ve dikkatli davranışları büyük önem taşımaktadır.