Çukurova Üniversitesi mezuniyetiyle doktor olan Selen İşlek’in ilham veren yolculuğu ve kariyer hikayesi, yuvasına dönüşe ilham verir.

1 yaşında rahatsızlık geçirdiği dönemde yanlış teşhis konularak kullanılan ilaç nedeniyle işitme kaybı yaşayan Selen İşlek, yıllar süren tedavi süreçlerinin ardından bugün Balcalı Hastanesi’nde görev yapan bir doktor. Yuvaya dönmenin verdiği gururu paylaşan Selen, işitme sorununu aşmanın yalnızca cihazlarla mümkün olmadığını, aynı zamanda konuşma eğitimi ve süregelen motivasyonun da büyük rol oynadığını belirtti.
Yanlış teşhisle başlayan süreç Kentte öğretmen bir çiftin çocuğu olarak büyüyen Selen, 1 yaşında rahatsızlandığında yanlış teşhis konuldu ve idrar yolu enfeksiyonu tedavisi için kullanılan ilaç işitme kaybına yol açtı. İşitme engeli nedeniyle Halil Avcı Duyma Engelliler Merkezi’nde tedavi görmeye başlayan Selen’in iki kulağında da yüksek desibel kayıpları vardı; bu nedenle hayatı boyunca cihaz kullanmaya devam etti.
Merkezin bağlı olduğu üniversite hastanesinde doktor olarak görev yapmaya uzanan yolunda, genç yaşlardan itibaren yaptığı pratikler ve inancı onu hep ileriye taşıdı. Piyano çalma, resim yapma, müzik dinleme ve yoğun kitap okuma alışkanlıkları, akademik başarısının altını çizdi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne tek tercih olarak yerleşmesini sağladı.
Hedefe giden yol Üniversite sınavında elde ettiği dereceyle hedeflediği fakülteye ulaşan Selen, altı yıl süren eğitimini başarıyla tamamlayarak Balcalı Hastanesi’nde doktor olarak görev yapıyor. Yaşadığı zorluklara rağmen hedefinden sapmayan genç doktor, işitme engelli çocuklar ve gençler için umut kaynağı olmaya devam ediyor.
İleriye dair umutlar Dr. Selen İşlek, erken tanı ve erken müdahalenin işitme kaybını olanlara kazandırdığı konuşma kapasitesini artırdığını vurguluyor. Erken tedavi ve sürekli konuşma terapileriyle kendisini geliştirdiğini söyleyen İşlek, dudak okuma becerisinin de iletişimde büyük rol oynadığını ifade ediyor. Doktor olmanın kendisi için çocukluk hayalinin gerçekleşmesi anlamına geldiğini belirtiyor ve gece gündüz motivasyonla bu yola devam etmenin önemine dikkat çekiyor.
Erken tanı ve topluma kazandırma Doç. Dr. Muhammed Dağkıran ise işitme kaybı konusunda erken tanının kritik olduğunu belirtiyor. Bakanlık tarama programı kapsamında bebeklere yapılan işitme testlerinin ardından gerekli işlemlerin hızla yürütüldüğünü söyleyen Dağkıran, merkezlerinde şimdiye kadar binlerce çocuğa biyonik kulak ameliyatı gerçekleştirdiklerini ve bu çocukların topluma engelsiz katılım için hazır hale getirildiğini ifade ediyor. Erken müdahalenin, cihazlardan en yüksek faydayı sağlamanın anahtarı olduğunu vurguluyor.