Çorlu 3. Hukuk Dairesi kararlarıyla sıfır araç; örnek uygulama ve ayıplı mal iadesine giden süreç hakkında özet ve pratik ipuçları.
Davacı vekili, müşterisinin 2013 yılında davaya konu aracı davalı otomotiv şirketinden satın aldığını ve teslimattan kısa süre sonra otomatik şanzıman sisteminde yaşanan arızaların art arda değişim gerektirdiğini anlatmaktadır. İlk değişiklik, 2013 yılında gerçekleşmiş olup, benzer sorun daha sonra tekrarlanmış ve 2014 yılında ikinci kez şanzıman değişimine ihtiyaç duyulmuştur. Bu süreçte üçüncü kez aynı arızanın oluşması üzerine davalı servisinden randevu alınmış, ancak malın sahibi İstanbul’a taşınması sebebiyle bu randevuya gidilemediği için tedbir alınamamıştır. Davacı, yaşanan arızaların sürekli niteliğe bürünmesi nedeniyle gizli ayıplı olduğunun kanıtlandığını ve ayıpsız misli ile değiştirilmesini talep etmiştir. Davalılar ise taleplerinin reddedilmesini istemiştir.
Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davayı reddetmiştir. Mahkeme, davacının iki kez onarım görmüş olması nedeniyle seçimlik hakkını kullandığını, ancak aracın üçüncü kez arızalanmasına karşılık bu hususun ispat edilemediğini, 4 defa arızalanma şartının sağlanmadığını ve maldan yararlanamamanın sürekli olması kriterinin karşılanmadığını hükme bağlamıştır. Ayrıca servis kayıtları ışığında aracın hâlen davacı tarafından kullanıldığına dikkat çekmiştir. Dolayısıyla yasal şartlar oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili ise bu kararı temyiz etmiştir.
Davacının iddialarının kapsamlı incelemesi gerekir diye bozma kararı veren Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, yapılan onarım sonrası ayıbın giderilip giderilmediğini tarafsız üç kişilik bilirkişi heyeti ile denetime tabi tutularak karar verilmesini istemiştir. Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, bozma kararına uyup yeniden değerlendirme yapmıştır.
Bozmaya uygun olarak yeniden karar veren mahkeme, aracın sıfır kilometre olarak satın alındığı dönemde ortaya çıkan EDC tip çift kavramalı vites kutusu arızalarının kullanım hatasından kaynaklanmadığını, üretim kaynaklı olduğunu ve değişimlere rağmen giderilemediğini belirlemiştir. Bu durum, ayıpsız emsallerine göre aracın güvenilirliğini zedelemiş ve kullanımdan beklenen faydanın karşılanmadığı sonucuna varılmıştır. Neticesinde, 2013 model aracın davalılara iadesi ve ayıpsız misli ile değiştirilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu karar sonrası taraflar yeniden karar temyize başvurmuşlardır. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, verilen kararın uygun olduğunu kabul etmekle birlikte, iade kararı uygulanırken teslimin tüm yükümlülüklerden ari şekilde gerçekleştirileceğine dair hükümler eklenmesi gerektiğini belirterek kararı düzelterek onamıştır. Böylece sıfır araç alanlar için emsal oluşturan önemli bir mahkeme kararı ortaya konmuştur.