Sahnenin kendini duyurması üzerine sıcak, düşündürücü bir sohbet: çok önemli bir haber değerlendiriliyor, sahne ve iletişim üzerindeki etkileriyle.

Bir yola çıktığımızda gündelik yaşamın koşturmacasından kopup kendimizi dinlemek için bir an duraksıyoruz. İçimde yankılanan ses, başkalarının yazdıkları ve söyledikleri arasında kaybolan benliğin dışa vurumu olarak karşımıza çıktı. Bu kez sesin duyulması için, önce kendi varlığını temsilen adım atmak gerektiğini fark ettim ve yazı buna göre şekillendi.
“Çok Önemli Bir Haber”de küçük insanların büyük dünyasını konu edinirken sahneyi, içsel hesaplaşmalarla dolu bir keşif yoluna dönüştürdük. Kendimizi kabullenme süreciyle başladık; 10 maddelik popüler söylemin büyüsünden kaçınarak, kendi ve birbirimizin kimliğini tanıyarak hareket ettik. Bu yaklaşım, oyunun duygusal yoğunluğunu artırdı ve izleyeceğimiz yolun temelini oluşturdu.
Bugünün hızlı ve parçalanmış görünürlük arayışında, var olmak için gösterilen çabanın niteliği değişti. İnsanlar artık kurumların rehberliğine güvenip belleklerinde yer edinmiyor; varlıklarını ve görünürlüklerini hangi kriterlere göre sergileyeceklerini düşünerek adımlarını belirliyorlar. O nedenle görünürlük uğruna endişe ve telaş bugün her zamankinden daha karmaşık bir hal aldı.
Melis Babadağ ile bu projeyi paylaşmanın doğal bir gelişim olduğuna inanıyorum. Bir provada başlayan yolculuğumuz, kısa sürede birbirimizi daha yakından tanımamızı sağladı. Oyun için kiminle çalışmanın en uygun olduğuna dair soruyu birlikte sorup yanıtladık ve Melis ile çalışmaya karar verdik. Her prova, bize yeni bir bakış açısı kazandırdı ve bundan ilham alan bir yaratım süreci ilerledi.
Melis ile çalışmak, projenin yönünü daha da güçlendirdi; onunla paylaşılacak olan sahne, her gün biraz daha yeni ve ilgi çekici bir mecraya dönüştü.