Çocuk ve ergenlerde diz sağlığına odaklanan bu rehber; menisküs yırtıkları, belirtiler ve etkin tedavi yaklaşımlarını anlaşılır şekilde açıklıyor.
Çocuklarda spor gerektiren hareketler, hazırlıksız başlayan aktiviteler ve hızlı büyümenin etkisiyle dizlerde maruz kaldıkları sık dönme hareketleri menisküs yırtıklarına yatkınlığı artırıyor. Son onarım ve görüntüleme teknolojilerinin ilerlemesiyle, özellikle pediatrik dönemde bu tür vakaların daha sık karşılaşıldığı görülüyor. Diskoid menisküs gibi doğuştan gelen yapıların da riskleri artırabildiğini uzmanlar vurguluyor.
Acil değerlendirilmeyi gerektiren belirtiler arasında ani dönme sonrası artan ağrı ve şişlik, dizde takılma ya da kilitlenme hissi, merdiven inerken veya çömelme sırasında yaşanan ağrılar; gece ağrısı ve dizin tamamen açılıp kapanamaması gibi şikayetler bulunuyor. Bu bulgular, genç ve aktif bireylerde tedavi planını cerrahi olasılık ile gündeme getirebiliyor.
Kış mevsimlerinde kaygan zeminler, kış sporları ve yeterli ısınmanın yapılamaması gibi etkenler menisküs yırtığı riskini artırabiliyor. Dizin çevresindeki kasların güçlendirilmesi, özellikle kuadrisepsleri hedefleyen basit egzersizlerle sağlanabilir. Bu tür izometrik çalışmalar, eklem içi problemlerde olumlu sonuçlar doğuruyor ve düzenli uygulamayla önemli faydalar sağlayabiliyor.
Her menisküs yırtığı cerrahi gerektirmez ifadesi yaygın bir yanılgı olsa da tedavinin her vaka için aynı olmadığını belirtmek gerekir. Genelde aktivite modifikasyonu, ağrı ve ödemin kısa süreli kontrolü ile kişiye özel fizyoterapi ve kuvvetlendirme programı tedavinin ana unsurlarıdır. Ancak yırtığın şekli, lokasyonu, hastanın yaşı ve yaşam beklentileri gibi faktörler karar sürecinde belirleyici rol oynar. Son yıllarda menisküsün tamirini kolaylaştıran yeni implantlar, cerrahi başarı oranlarını artırıyor. Cerrahi tercih edildiğinde temel amaç önce menisküsü onarmak; onarımı mümkün olmadığında ise yırtık bölgenin çıkartılması (menisektomi) düşünülüyor.