İznik Nekropolünde Çoban İsa figürüyle erken Hristiyanlık döneminin keşfi ve bu şaşırtıcı bulgunun arkeolojik önemi.

Hisardere Nekropolü’nde sürdürülen kazılar, Anadolu’da şimdiye dek bir benzeriyle karşılaşılması çok olası olan bir eseri gün yüzüne çıkardı. Kuzey duvarında fresk halinde ortaya çıkan bu figür, özellikle Hipogee mezarın yapısal bağlamında öne çıkıyor ve Erken Hristiyanlık döneminin özgün bir temsilini sunuyor.
Çoban İsa olarak adlandırılan bu tasvir, İznik’e özgü terracota levhalarla kaplı klinein önünde konumlanmış durumda. Doğu, batı ve kuzey duvarlarının çoğu orijinal formunu korurken, güney duvarı ise oldukça zarar görmüş durumda. Eser, bu yapı içindeki insan figürlerinin yerleşim biçimiyle diğer lokal örneklerden ayrışıyor ve eser, mezar odasının tavanı ile duvarlarındaki mimari özellikleriyle dikkat çekiyor.
Kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle İznik Müzesi Müdürü Tolga Koparal’ın başkanlığında yürütülüyor. Bilimsel koordinatörlük görevini Prof. Dr. Aygün Ekin Meriç üstlenirken Dr. Gülşen Kutbay da ekipte yer alıyor. Mezarda doğrudan tarihlendirme için bir buluntu elde edilmemiş olsa da, yapının benzerlik gösterdiği diğer örneklerle kıyaslandığında MS 3. yüzyıla ait olduğu değerlendiriliyor.
Bu buluntu, hem Erken Hristiyanlık döneminde Anadolu’daki en dikkat çekici keşiflerden biri olarak öne çıkıyor hem de Hisardere Nekropolü’nde bulunan ilk Hazreti İsa tasviri olarak kayda geçiyor. Bölgedeki yapıların tipolojik özellikleri, mezarın önceden kullanılan alanlarda varlıklı aileler ile alt tabakaların yaşam biçimlerini yansıttığını gösteriyor ve 2.–5. yüzyıllara dair geniş bir arkeolojik tabloya katkı sunuyor.