DOLAR
42,4677
EURO
49,2050
ALTIN
5.666,76
BIST
10.857,17
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Çok Bulutlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
15°C
Pazar Hafif Yağmurlu
14°C

Çin’in Uluslararası Kredi Stratejisi: Jeopolitik ve Finansal Dinamikler

Çin’in kredi stratejisini jeopolitik ve finansal dinamiklerle ele alan derin analiz; küresel etki, finansal güç ve riskler.

Çin’in Uluslararası Kredi Stratejisi: Jeopolitik ve Finansal Dinamikler
24.11.2025 15:00
A+
A-

2000’li yıllarda dünya ekonomisinde giderek belirginleşen konumuyla Çin, zengin ve gelişmiş ülkelerin kritik altyapı, yer altı kaynakları ve ileri teknolojilere yaptığı yatırımlara wowen hissedilir bir hızla kredi sağlamaya başladı. AidData Araştırma Laboratuvarı’nın 2000–2023 dönemi verilerine göre Çinli kreditörler, 217 ülke ve bölge boyunca toplam değeri 2,2 trilyon dolar olan 1193 kredi ve bağışla küresel ölçekte önemli bir finansman akışı kurdu. İncelenen 246 bin belge, Çin’in finansal desteğinin kapsamını ve yönelimlerini aydınlatıyor.

Rapor, Çin’in gelişmiş ülkelere olan aktarımlarının, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelere kıyasla hala çok daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor; ancak bu borç akışında zamanla payın azaldığı da dikkat çekiyor. Pekin’in odak noktası, altyapı projeleri ve ileri teknoloji üretimini destekleyen sektörlerde doğrudan ve dolaylı olarak pay sahibi olmak adına dengeli bir strateji izlemek; bu süreçte ulusal çıkarlarını güçlendirmek ve jeopolitik hedeflerini korumak için finansmanı yönlendirmek yönünde şekilleniyor.

En fazla borç hangi ülkelere aktarıldı? Çalışmanın bulguları, 2000–2023 arasında Çin’in 30 bin proje ve etkinliğe sahip 1193 kredi/bağışla 2,2 trilyon dolar değerindeki finansmanı sağladığını gösteriyor. Üstelik 3 yıl boyunca politika bankaları, kamu bankaları ve kamu fonları gibi resmi kreditörler aracılığıyla 246 bin belgenin analiz edildiğini vurguluyorlar. Bu dönemde Çin, gelişmiş ülkelere 943 milyar dolar aktarırken ABD 202 milyar dolar ile en çok borç alan ülke olarak öne çıktı. Baş yazardan Brad Parks’ın ifadesi, Çin’in jeopolitik hedeflerinin ve borçlandırma dinamiklerinin nasıl bir denge kurduğunu sorgulatan bir tablo sunuyor.

Önemli altyapı projeleri, özellikle Teksas ve Louisiana’daki LNG terminalleri, Dakota Access Boru Hattı ve büyük şehirlerindeki elektrik ve ulaşım ağları gibi yatırımlarla Çin’in finansmanı eşliğinde hayata geçti. Ayrıca Çinli kreditörler, kendi şirketlerinin ABD’de ileri teknoloji üretim kapasitesini hedef alan alımları için finansman sağlayarak önemli bir teknolojik transferin de önünü açtı. Fortune 500 içinde yer alan firmalara verilen çalışma sermayesi ve likidite desteği de raporun dikkat çektiği unsurlardan biri.

Düşük gelirli ülkelerin payı düşerken yüksek gelirli ülkeler kazanıyor

Çin’in düşük gelirli ülkelere yönelik kredileri ve hibeleri arasındaki payı, 2000 yılında yüzde 88 iken 2023’te yüzde 24’e geriledi. Buna karşılık yüksek gelirli ülkelere aktarılan pay yüzde 12’den yüzde 76’ya yükseldi. Uzun vadede, Doğu-Batı ticaretini hızlandırmayı hedefleyen Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında altyapıya ayrılan payın da önemli ölçüde azaldığı görülüyor; altyapı projelerindeki payı önce yüzde 75’ken şimdi yüzde 25’e kadar geriledi. Kalkınma yardımları da zaman içinde belirgin bir düşüş kaydetti: Pekin, 2023’te yardımlarını 1,9 milyar dolara kadar azalttı.

Jeoekonomik strateji ve güvenlik boyutu Rapor, Çin’in gelişmiş ülkelere yönelişinin karlılık odaklı bir hesapla yürütüldüğünü işaret ederken, jeoekonomik kazançlar ile ulusal güvenlik stratejisinin zaman içinde belirleyici rol oynadığını vurguluyor. Stratejik mineraller, enerji altyapısı, deniz ve okyanus geçiş noktalarının kontrolleri, küresel tedarik zincirlerinin istikrarı ve yüksek teknoloji alanlarında rekabet gücünün artırılması gibi hedefler, ülkelerin kredi ve borç tasarruflarını dünya genelinde daha belirgin hale getiriyor. Yazarlar, Çin’in kredileri ve yatırımlarını esnek ve tamamlayıcı bir tarzda konumlandırdığını; böylece hem ilk hem son durak olarak kendisini görmeyi amaçladığını ifade ediyorlar.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.