CHP’nin vizyon krizi ve dış politika siyasetiyle yıpratmasıyla Türkiye’nin gelecek vizyonunu ve uluslararası konumunu inceliyoruz.
Açıklamasında Türkiye’nin siyasetinde temel bir sorunun, muhalefette CHP özelinde kronik vizyonsuzluk ve ağır siyaset yoksunluğu olduğuna vurgu yapan Ala, ana muhalefet partisinden beklenenin bölgenin ve dünyanın kritik dönemi için milli menfaatleri savunacak derinlikte politikalar üretmek ve ekonomide ile diplomasi alanlarında somut projelerle halka umut aşılamak olduğunu ifade ediyor. GÜNDEMİ YALANLA KİRLETEN BU ANLAYIŞ, KABUL EDİLEMEZ diye nitelendirdiği yaklaşım, CHP liderliğindeki muhalefet bloğunun bu beklentileri karşılamak bir yana, siyaseti yalan, iftira ve temelsiz iddialar üzerinden yürütmesini ve ülkenin itibarını zedeleyen bir tavır sergilediğini savunuyor.
Özellikle dış politikada CHP’nin sergilediği tavırların tekrardan değerlendirilmeye ihtiyaç duyduğunu ifade eden Ala, Türkiye’nin küresel konumuna zarar veren bu tutumların, hilafına olan iddiaların ve itibarın zedelenmesiyle sonuçlandığını vurguluyor. Adeta tek amaçlarının, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın dünya çapında takdir gören kararlı duruşunu ve ülkeyi küresel arenada üst liglere taşıyan politikalarını karalamak olduğuna işaret ediyor.
Gündemi yalan ve iftira ile kirleten bu yaklaşımın, demokrasinin kalitesini düşürdüğü ve milletin duygularını istismar ettiği belirtiliyor. Bu bağlamda, muhalefetten beklenen tekil bir hedef; yalan ve iftiraya dayanan söylemleri terk etmek ve milli menfaatler ekseninde yürüyen tutarlı, saygılı bir muhalefeti yeniden inşa etmek olarak ifade ediliyor. Aksi halde, tarih önünde siyasi ve ahlaki anlamda önemli bir zorlukla karşılaşılacağı uyarısı yapılıyor.