CHP’de kurultay gerilimi ve duruşma sürecini detaylı analiz ederek gelişmeleri ve etkilerini keşfedin. Güncel ve kapsamlı bilgi burada!
Türkiye’nin siyasi gündeminde önemli bir yer tutan CHP’de 2023 Kasım Kurultayıyla ilgili davanın, 30 Haziran’daki kritik duruşma öncesinde yaşanan gelişmeler, parti içi tansiyonu oldukça yükseltti. Genel Merkez ile eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cephesi arasındaki iletişim kopma noktasına gelirken, medyada ve partililer arasında ciddi tartışmalar başladı. Bu süreçte, kurultay sonrası bölünme endişeleri de güçlenerek, partinin bütünlüğü konusu yeniden gündeme oturdu.
Özel, duruşma günü İstanbul’da bulunmayı planlarken, Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da ziyaret etme ihtimali parti kulislerinde konuşuluyor. Ayrıca, duruşma günü, CHP’nin İstanbul İl Başkanı ve bazı belediye başkanlarıyla birlikte, partiyi desteklemek amacıyla nöbet tutma planları yapılıyor. Bu nöbet uygulamasıyla, parti yönetiminin duruşmadaki kararını ve tutumunu göstermeyi amaçladığı görülüyor. Ölümsüz bir kararla mutlak butlan kararı çıkarsa, Kılıçdaroğlu’nun bu duruma karşı tutumu ve Ankara’da kalmayı tercih edeceği belirtiliyor.
Partili kaynaklar, kurultay sürecinin CHP’de “darbe girişimi” veya “darbe girişimine karşı duruş” olarak algılanmasını engellemek adına büyük bir kararlılık içinde olduklarını belirtiyor. Yetkililer, “Kimse CHP’nin temel yapısına müdahale edemez. O, Kuvayi Milliye ruhuna sahip bir karargâh. O karargâha kimse giremez ve kurultayda seçimle iş başına gelmemiş herhangi bir kişi, partinin yönetimini devralamaz. CHP’de, demokratik kurallar çerçevesinde belirlenmiş delegeler ve seçimler temel referanstır” diyerek, partinin iradesini koruma adına net duruşlarını ortaya koyuyorlar.
Öte yandan, bazı CHP üyeleri, bölünmenin kaçınılmaz olduğu ve partinin bu süreçte farklı yönlere savrulacağı endişesini taşıyor. Bir parti yöneticisi, “CHP asla bölünmez, sadece bazı üyeler ayrılır. Yürüyüşümüz devam edecek ve yönetim, dar bir elitin değil, halkın iradesiyle şekillenecek” ifadelerini kullanıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Almanya Sosyal Demokratlar Partisi’nin (SPD) düzenlediği kongreye katıldı. CHP heyetinde, Dışişleri Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, Dış Politika Koordinatörü İlhan Uzgel ve eski Genel Sekreter Yardımcısı Şule Erten Bucak da yer aldı. Eski Aşağı Saksonya Başbakanı Stephan Weil’in de katılımıyla gerçekleşen kongrede Özel, oldukça dikkat çekici bir konuşma yaptı.
Özel, duruşma sürecine ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “30 Haziran’daki duruşma herhangi bir kritik karar içermiyor. Erdoğan medyasının ve yargısının CHP’yi içten içe bölmek amacıyla hazırladığı bir kumpas bu. Bizim ilgimiz ve odağımız tamamen işimize ve halkımıza hizmette. Orada söylenenler, bizim dışımızda gelişen ve partimizin iç işlerine müdahale etmeyi amaçlayan bir komplodur.” Ayrıca, Özel, Berlin Büyükelçisi Gökhan Turan ile de bir görüşme gerçekleştirdi ve bu görüşmenin detaylarını paylaştı.
Parti içindeki tansiyon, son günlerde CHP milletvekillerinin Kılıçdaroğlu’na yönelik yaptığı destek açıklamalarıyla daha da belirgin hale geldi. 10 milletvekili, sistematik saldırılara maruz kalan Kılıçdaroğlu’na destek olmak amacıyla sosyal medya üzerinden güçlü mesajlar paylaştı. Bu hareket, özellikle Meclis grubunun ve parti tabanının tepkisini çekti. Genel merkez ise, bu paylaşımların örgütler arasında sorunlara yol açabileceği endişesinde.
Eski CHP Genel Başkanları Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın, ortak bir açıklama yaparak, Kemal Kılıçdaroğlu’na ve Özgür Özel’in yanında durulması gerektiğini vurguladılar. Açıklamada, “Kurultay, milyonların gözü önünde yapıldı. Siyasi ve idari önlemler alınabilir, ancak esas çözüm, önceki liderlerimizin, yöneticilerimizin ve parti içi disiplinin, halkın iradesine sahip çıkmasıdır. Bu süreçte birlik ve beraberlik olmazsa, CHP’nin ilerlemesi mümkün değildir. Halkımızın mutluluğu ve CHP’nin iktidar hedefi ön plandadır” ifadelerine yer verildi.
Kurultay öncesi, arabuluculuk yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, duruşma sırasında yaptığı açıklamalar dikkat çekti. Yavaş, parti içi bölünme ve parçalanma riskine dikkat çekerek, “Eğer birlikte hareket etmezsek, sadece bugünü değil, geleceğimizi de kaybederiz. Torunlarımız dahi bizi affetmez. Bu süreçte, önceki ve mevcut liderlerimizin, tüm partililerin tek yumruk halinde durması en büyük arzumuzdur. Aksi takdirde, siyasetten çekilmek dahi gerekebilir” dedi. Bu sözler, partililer arasında ciddi yankı uyandırdı ve birlik çağrısı olarak görüldü.