Canik’teki kayıp iddiasıyla başlayan şüpheli olaylar zincirinin gelişimi, sırlar ve ortaya çıkan sonuçlar üzerine akıcı bir analiz.

Canik ilçesinde yaşayan M.A. (50), 24 Mart akşamı polis merkezine giderek eşi Yılmaz Akan’ın kayıp olduğunu bildirdi. İfadesinde, eşi işe gidiyorum dediği halde bir daha haber alamadığını, iş yerini aradığında da kendisinin çalışmadığını öğrendiğini kaydetti. Telefondan aradığında ise başka biri açıyordu ve daha sonra da ulaşılamıyordu. 25 Mart’ta tekrar polis merkezine giderek ek ifade verdi ve telefonla ilgili endişelerini dile getirdi: Bir anda açılan telefonun A.G. adında biri tarafından yanıtlandığı ve “Bu telefon benim” şeklinde yanıt alındığı bilgisini paylaştı. Eşinin hayatından şüphe ettiği ifadesinde yer aldı.
27 Mart öğle saatlerinde Tekkeköy ilçesi Kirazlık Mahallesi sahilinde yürüyüş yapan bir vatandaş, kıyıda cansız bir erkek bedeni gördüğünü bildirerek polise haber verdi. Yapılan incelemede, hayatını kaybeden kişinin Yılmaz Akan olduğu belirlendi. Otopsi için Samsun Adli Tıp Grup Başkanlığı’na götürülen cansız vücudunda telefon ve cüzdan bulunamadı.
800 BİN LİRA BORÇ TEŞHİSİ Savcılık, olayla ilgili olarak M.A. ve iş arkadaşı A.Ö.’yü ifadeye çağırdı. M.A., eşinin vefatından sonra 800 bin lira borcu olduğunu öğrendiğini ifade etti. Eşinin alkol alışkanlığı olmadığını, 30 yıllık evliliklerinde çok nadir de olsa alkol aldığını ancak bu tür bir davranışını görmediğini belirtti. İntihar düşüncesini düşünmediğini, borçlar yüzünden bunalmış olabileceğini ve belki denizde düşerek boğulduğunu düşündüğünü söyledi. Eşinin ölümüyle ilgili şüphelerini sürdürdü.
‘KESİNLİKLE İNTİHAR EDECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM’ A.Ö. da benzer bir açıklama yaptı: Yılmaz’ın kayıp olduğunu öğrendikten sonra kendisini aradığını ve karşı tarafın kendisini A.G. olarak tanıttığını ifade etti. Ardından arayan kişiyle konuşulamadı ve Yılmaz’ın intihar edeceği yönünde bir düşünceye sahip olmadığını, uzun yıllardır tanıdığını ve çok inançlı biri olduğunu belirtti. Borçlar nedeniyle stresli bir dönemde olabileceğini fakat intiharı düşünmediğini söyledi.
KAMERA KAYITLARI VE ŞÜPHELER Savcılık, olayla bağlantılı olarak A.G. adlı bir kişiye ulaşılamadığını kaydetti. Otopsi raporu boğulma sonucu ölüm gösteriyor; bedende darp izine rastlanmadı ve alkol bulunduğu tespit edildi. Kameraların incelenmesi için çalışma başlatıldı. Yapılan incelemede, Yılmaz Akan’ın 24 Mart sabahı 11.00 sıralarında Canik Belediyesi’ne bağlı Doğu Park sahiline doğru yürüdüğü, koşarak karşıya geçtiği ve tramvay üst geçidinden sonra bir daha güvenlik kameralarında görünmediği belirlendi. Şüpheli ölümin arkasındaki nedenler henüz netlik kazanmazken, soruşturma devam ediyor.