Can Holding Soruşturması: Örgütlü suç ve mal varlığı aklanmasına yönelik çok yönlü inceleme ve farkındalık sağlayan kapsamlı analiz.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturma kapsamında Can Holding yetkilileri hakkında bir dizi suç iddiası bulunmaktadır. Gözaltına alınan yöneticilerin, örgütlü hareket ederek suç işlemeyi amaçladıkları ve mal varlığını aklama yoluyla yasa dışı kaynaklar elde edilmesini hedefledikleri ileri sürülüyor. Bu süreçte Kemal Can’ın jandarma işlemlerinin tamamlandığı ve tutuklama talebinin sulh ceza hakimliğine iletildiği belirtilmektedir. SORUŞTURMA başlığı altında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, örgütlü yapıya ilişkin çok yönlü suçlamalar üzerinden inceleme yürüttüğünü açıkladı.
Can Holding bünyesindeki şirketler üzerinden gerçekleştirildiği iddia edilen suçlamalar, nitelikli dolandırıcılık, vergi kaçakçılığı, kaynağı belirsiz gelirlerin şirket hesaplarına aktarılması ve elde edilen gelirlerin aklanmasına dair eylemleri kapsadığı iddiasıyla gündeme gelmiştir. MASAK raporları ve mali denetim birimlerinin incelemeleri, soruşturmanın başlangıcında önemli rol oynamıştır. Şirketler arasında para hareketlerinin izini zorlaştıracak şekilde işlemler yapılması ve faturalarla belgelendirme eksikliği gibi unsurların da bu süreçte öne çıktığı belirtilmiştir.
Holding yapısı altında kurulan örgütün liderliğinde gerçekleşen çok sayıda şirket kurulması ve denetim mekanizmalarının zorlaştırılması yönünde adımlar atıldığı; yönetim kurullarında değişiklikler yapılarak sorumluluğun örgüt üyeleri arasında paylaştırıldığı ifade edilmektedir. Böylece hukuki yaptırımlardan kaçınma amacı güdüldüğü ileri sürülmektedir. Ayrıca ticari faaliyeti bulunmayan şirketlerde nakit sermaye artırımları yapıldığı ve bu artışların ortaklara borçlar hesabı gösterilerek gerçekleştirildiği, bu borçların gerçeğe uygunluğu bulunmadığı ve bazı tutarların Varlık Barışı Kanunu kapsamında şirkete yeniden aktarıldığı belirtildi. Bu tür işlemlerle suçtan elde edilen gelirin sisteme dahil edilmesi ve aklanması hedeflendiği öne sürülüyor.
MASAK raporlarıyla elde edilen bulgular, suç örgütünün yalnızca nitelikli dolandırıcılık ve vergi kaçakçılığı gibi başlıca suçlardan elde edilen gelirlerle ticari hacmini büyüttüğünü; eğitim, medya, finans ve enerji gibi sektörlerde yapılan şirket alımları, hisse devirleri ve yatırımların bu yasa dışı gelirlerle finanse edildiğini iddia etmektedir. Böylelikle örgütün hem ekonomik gücünü artırmayı hem de kamuoyunda meşruiyet kazanmayı amaçladığı savunulmaktadır.
İtiraf niteliği taşıyan gelişmede, soruşturma kapsamındaki 121 şirketin mal varlığına el konulduğu ve 10 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildiği kaydedildi. İstanbul Jandarma Komutanlığı ekipleri, operasyonda aralarında Can Yayın Holding Başkanı Kenan Tekdağ’ın da bulunduğu 6 şüpheliyi gözaltına almıştır. Kayyum atanan bazı şirketlerin listesi de paylaşıldı; Habertürk Gazetecilik, Ciner Medya TV Hizmetleri, Show Televizyon Yayıncılık, Boğaziçi Radyo Televizyon Yayıncılığı ve Reklamcılık, Enerji Petrol Ürünleri Pazarlama ve diğer adı geçen kuruluşlar bu kapsamda yer almaktadır.
Adliyeye sevk edilen şüphelilerden D.Ç, D.C, M.K. ve K.Ç. için suçlamalar “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma” ve “kara para aklama” olarak belirtildi; C.C. için ise yalnızca örgüte üye olma suçu talep edildi. Kenan Tekdağ ise adli kontrol olarak ev hapsi ve yurt dışı yasağı tedbirine tabi tutulmuştur. Hakimler, bu kişiler için tutuklanma taleplerini değerlendirirken bazı şüpheliler hakkında tutuklama, bazıları hakkında adli kontrol kararı verdi.
İnceleme süreçlerinin yetkisizlik kararıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına devredildiği bildirildi. Bu arada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding’e ait 10 şirkete daha kayyum atanmasına karar verdi. Kayyum atanan şirketler arasında Türktab Marketing Sigara ve Tütüncülük AŞ, ZA Lojistik ve Araç Kiralama Hizmetleri Ticaret AŞ, Canpet Benzin İstasyon İşletmeciliği AŞ ve diğerleri bulunmaktadır.