Çamurla başlayan olayların yaşamı karartan gerçekleri şimdi anlıyoruz. Aydınlatıcı bir içerik, dikkatle okunmalı.
Olay, Kestel ilçesi Barakfakih Mahallesi’nde meydana geldi. 14 yaşındaki Turan Çiftçi, ailesine maddi destek olabilmek için gündelik işe girmek amacıyla sabahın erken saatlerinde arkadaşlarıyla birlikte evinden çıktı. Armut toplamaya giden genç, Barakfakih Mahallesindeki bahçelere ulaşmak için boya ve kumlama fabrikasının yakınındaki boş bir arsadan geçtiği sırada ayaklarının yanmaya başladığını hissetti.
Yanındaki arkadaşlarından yardım isteyen Çiftçi, arsa içindeki açıkta duran bidonlardan su olduğunu düşündükleri sıvıyı kullanarak yanıklarını hafifletmeye çalıştı. Ancak yüzleştiği yaralanmanın daha ciddi olduğunu fark eden gençler, hemen müdahale için Kestel Devlet Hastanesi’ne götürdüler. İlk müdahalenin ardından Bursa Şehir Hastanesi’ne sevk edilen Turan için ameliyat yapılmasına karar verildi; doktorlar, ayağına deri nakli gerçekleştirdi.
Olayın başında bulunan avukat Turhan Turgut, hukuki sürecin başlatılacağını açıkladı. Hastanede tedavisi süren Turan Çiftçi, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Ne olduğunu şimdi anlıyorum. Su diye döktükleri bastığım yerler asitmiş. Ameliyat oldum. İnşallah tedavim olumlu sonuçlanır. Şu an ağrılarım var.”
Avukat Turgut, gençlerin yanıklarını hafifletmek için çevredeki bidonlardan su olduğu sanılan bir sıvıyı kullandıklarını ve daha sonra bu varillerdeki sıvının asit olduğunun bilgisine ulaşıldığını söyledi. Olay yerine yakın bir boya fabrikasının sahibiyle yapılan görüşmede sıvının mineral asit olduğunun ifade edildiğini belirtti. Yaralı gencin ailesinin olay yerine geldiğinde polisin de olay yerine ulaştığını aktaran avukat, arsa üzerinde bulunan asit dolu varillerin kaldırıldığını, arsanın temizlendiğini ve düzenlendiğini kaydetti. Aile, numunelerin alınması ve kamera kayıtlarının incelenmesi taleplerini iletti; ancak olay yerini gören kameraların söküldüğü görüldü. Kameraların kaldırılması ve delil karartılması iddiaları doğrultusunda Cumhuriyet Savcılığı ile Emniyet Müdürlüğü’ne başvurular yapıldı.
Avukat Turhan Turgut, durumun yalnızca bir tazminat meselesi olmadığını, insanlık onuruna ve çevreye zarar verilmesinin ağır cezalar gerektiren bir suç olduğunu vurguladı. Olayın takipçisi olacaklarını söyleyen Turgut, “İnsani bir mesele bu kadar ihmallerle küçümsenemez.” dedi. Kardeşinin başında bekleyen Maşallah Çiftçi ise ailesinin yaşadığı büyük üzüntüyü dile getirdi: “Kardeşim 8 ay boyunca tedavi görecek. Fabrikadan bir kişi bile geçmiş olsun demedi.”