Bursa’da yaşanan olaylar: Murat Kılıç’ın cinayeti ve ardından tutuklanma sürecinin ayrıntıları ve gelişmeleri.

Olay, Nilüfer ilçesi Çamlıca Mahallesi Bağlar Sokak’taki zemin katta bulunan 4 katlı apartmanda, 29 Mayıs 2024 tarihinde gerçekleşti. Evlerinde boyacılık yapan Murat Kılıç, kızları Zeynep ve Aslı Kılıç’ı bıçakla öldürdükten sonra oğlu Muhammet Ali Kılıç’ı boğarak hayatını kaybettirdi. Saldırının ardından kendisini polise teslim eden Kılıç, adrese gelen ekipler tarafından cansız bedenlerle karşılaştı. Çocukların cenazeleri, Cumhuriyet Savcısı’nın incelemesi sonrası Bursa Adli Tıp Kurumu morguna götürüldü. Yapılan otopside kızlarının üzerinde yaklaşık 20 yaralanma tespit edildi. Cenazeler, annenin yaşadığı Erzurum Karayazı’da toprağa verildi.
Uzun süreli soru işaretleriyle dolu olayda, kardeşlerden geride kalan üç kadim eşya arasında; geride kalan kıyafetler dikkat çekti. Notlar ve yazılı mesajlar eşliğinde Murat Kılıç, emniyetteki işlemlerinin ardından nöbetçi 5’inci Sulh Ceza Mahkemesi’nde Kasten öldürme suçundan tutuklandı ve Bursa E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tek kişilik koğuşa yerleştirildi. Tutukluluk süreci boyunca mahkeme, Kılıç’ın ifadesine dayanarak olay günü babasının evinde bulunduğunu ve sabah işe gitmek üzere uyanıp markete gittiğini ifade ettiğini bildirdi. Ancak bu ifadelerdeki çelişkiler, soruşturmada önemli ayrıntılar olarak değerlendirildi.
Olay günlükleri ve noterlerle ilgili kayıtlar incelendiğinde, çocukların öldürüldüğü yerleri not ettiği ve yanlarına bıraktığı yazılarda, akıl hastalığı iddialarının reddedildiği ortaya çıktı. Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi raporunda, sanığın akıl hastalığından muaf olduğu ve cezai sorumluluğunun tam olduğu ifade edildi. ‘E-Devlet’ üzerinden görünen davalar nedeniyle cinnet geçirdiğini söylediği sanığın, olay gününe ilişkin beyanda bulunduğu anlar, duruşmada ayrıntılarıyla ele alındı.
“Çocuklarımı tek derdimdi” diyen Murat Kılıç, davaların kendisini nasıl etkilediğini ve olay günü yaşadığı duygusal çöküntüyü anlattı. Eşine ve ailesine dair iddialarını sürdürürken, çocuklarını almak için gittiği Bursa’da yaşananların kendisini nasıl etkilediğini de ifade etti. Mahkeme başkanı, sanığın olayla ilgili yazdığı mesajları okumaya devam ederken, çocuklar için yazılan notların içeriğini de gündeme taşıdı. Bu mesajlar, sanığın kendi ailesiyle olan çatışmasının derinleştiğini gösteren birer kanıt olarak sunuldu.
Olayın seyrine ilişkin gelişmelerle ilgili olarak duruşma, tanık ifadelerinin alınması ve Adli Tıp Kurumu raporlarının sonuçlanması için ertelendi. Tutukluluk hâlinin devamına karar verildi. Bu süreçte sanığın savunmasıyla birlikte, olayın psikolojik ve sosyal bağlamı üzerinde de incelemeler sürüyor.