Bursa’da yaşanan büyük trafik kazası ve ardından gelişen yargı sürecini detaylarıyla anlatıyoruz. Güvenli yol ve adil yargı için bilgi alın.
9 Ekim 2024 tarihinde Bursa’nın Nilüfer ilçesinde, Fatih Sultan Mehmet Bulvarı üzerinde gerçekleşen olayda, genç bir kız olan Zeynep Naz Sarıkaya, arkadaşlarıyla birlikte bir basketbol karşılaşmasını izledikten sonra evine dönüş yolundaydı. O sırada, Şehit Onbaşı Hakan Yutkun Anadolu Lisesi öğrencisi olan Sarıkaya, güvenli bir şekilde karşıya geçmek istedi. Ancak, bu sırada Sanayi Caddesi istikametine doğru seyreden ve 16 SYK 19 plakalı kamyoneti kullanan Efe Şayık, yaya geçidinde bekleyen genç kıza çarptı. Çarpmanın şiddetiyle ağır yaralanan Sarıkaya, olay yerinde yapılan ilk müdahalenin ardından en yakın hastaneye kaldırıldı. Kaza sonrası olay yerinden kaçan sürücü, polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalandı ve olay yerine intikal eden ekipler tarafından gözaltına alındı.
Yapılan incelemelerde, Efe Şayık’ın ehliyetsiz olduğu ortaya çıktı. Bu durum, kazanın sorumluluğunu ve sürücünün güvenli sürüş kurallarına uymadığını gösterdi. Mahkemeye çıkarılan Şayık, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak, savcılık itiraz etti ve mahkeme tarafından tekrar gözaltına alındı. Nöbetçi mahkeme, yapılan yargılama sonucunda, “Bilinçli taksirle hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaralama” suçundan tutuklama kararı verdi. Bu süreçte, genç kızın durumu ağırdı ve 10 gün süren yaşam mücadelesinden sonra, 19 Ekim 2024 tarihinde hayatını kaybetti.
Olayla ilgili savcılık soruşturmasında, olayın yaşandığı bölgedeki hız sınırlarının detaylı analizi yapıldı. Adli Trafik Bilirkişi Raporu’nda, kamyonetin hızının 82,8 km/sa olarak tespit edildiği belirtildi. Rapor, kazanın oluştuğu yolda hız sınırının 50 km/sa olduğunu ve kavşakta ise 30 km/sa sınır bulunduğunu vurguladı. Ayrıca, olay yerinde yapılan incelemede görüşü engelleyici herhangi bir unsurun olmadığı, asfalt zeminde yol arızası ya da görüşü engelleyen başka bir durumun bulunmadığı ortaya çıktı. Kamera kayıtları ve yapılan ölçümlerle, aracın ışıklara girişteki ortalama hızının 82,8 km/sa olduğu net bir şekilde belirlendi. Bu bilgiler, kazanın oluşumuna ilişkin sorumluluğun sürücüde olduğunu güçlendirdi.
Olay sonrası, savcılık, sanık Efe Şayık hakkında “Bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçlamasıyla dava açtı. Bursa 52. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada, sanık kendisini savunurken, yeşil ışık yandığını ve yayaya ani çıkış yapması nedeniyle kazanın gerçekleştiğini iddia etti. Mahkeme, sanığın tutuklanmasına karar verdi ve konutundan çıkmama şartıyla serbest bırakıldı. Ancak, avukatların itirazları üzerine, sanık tekrar gözaltına alındı ve yargılama süreci devam etti.
Mahkeme, yapılan yargılamalar sonunda, “Bilinçli taksirle ölüme sebep olmak” suçundan 2 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Karar, toplumda ve ailelerde büyük yankı uyandırdı. Aileler ve yakınlar, adaletin tam anlamıyla tecelli etmediği görüşünde birleşti ve sanığın daha ağır cezalar alması gerektiğini savundu.
Sarıkaya ailesi, kazanın ardından büyük bir acı ve öfke ile olaya tepki gösterdi. Anne Ümmü Gülsüm Sarıkaya, “Efe, sadece kızımı değil, tüm ailemizi yok etti. Bu kazanın kasıtlı olduğunu düşünüyoruz çünkü sanığın ehliyetsiz olduğu ve hız limitlerini aşarak hareket ettiği açıkça ortada. Bu karar, bizim adalet duygumuzu zedeledi” şeklinde tepkisini dile getirdi. Ayrıca, kazanın olası kast içerdiğini ve sanığın çok daha ağır cezalar alması gerektiğini belirtti.
Genç kızın ailesi, kızlarının mezarını ziyaret ederek duygusal anlar yaşadı. Kızlarının rüzgar gülleri ve çiçeklerle süslenmiş mezarına sarılarak, “Seni koruyamadık kızım. Hakkını savunamadık. Eğer hayatta olsaydı, Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girecek ve hayallerini gerçekleştirecekti” diyerek gözyaşlarını tutamadı. Annesi, “Kızım yaşasaydı, polis olacaktı. Bize çok zor günler yaşatıyorlar. Efe sadece kızımı değil, bizim tüm yaşamımızı yok etti” diye ekledi. Bu acı ve öfke, ailelerin adalet beklentisiyle birleşti.
Yetkin Sarıkaya, “Bu karar, ehliyetsiz araç kullanan gençleri cesaretlendirecek ve kazaları arttıracaktır. Efe, olayın ardından 30 gün cezaevinde yattı, ama bu yeterli değil. Bu olayın ciddi bir şekilde yargılanması ve cezalandırılması gerekiyor” diyerek tepkisini dile getirdi. Toplumda, ehliyetsiz ve hız sınırını aşarak araç kullanmanın tehlikelerine dikkat çekilmekte ve bu tür kazaların önlenmesi adına daha sert yasal düzenlemelerin yapılması talep edilmektedir.