Bozcaada’dan Bursa’ya trajedinin perde arkası: Halit Yukay’ın ardında kalan karanlık soru işareti ve sırlar.

Yalova’dan 4 Ağustos saat 15.10’da Bozcaada’ya açılan ve Grey/Graywolf adlı teknesiyle yola çıkan iş insanı Halit Yukay’ın, yolculuğu sırasında teknesinin parçalanmasıyla başlayan olaylar zinciri, arama çalışmalarının 19. gününde Erdek açıklarında tamamıyla farklı bir boyut kazandı. Denizin 68 metre derinliğine kadar inen çalışmalar sonucu Yukay’ın cansız bedeni bulundu. 26 Ağustos’ta bölgeye gelen Türk Deniz Kuvvetleri’ne ait iki kurtarma gemisinden biri olan TCG Işın, olumsuz hava şartları nedeniyle 3 gün boyunca demir atamadı; ardından rüzgar etkisini azaltacak şekilde konum değiştirerek 29 Ağustos’ta çalışmalara yeniden başlandı.
İlk teşhisin su altından yapılması bu süreçte önemliydi. Deniz polisi 23 Ağustos’ta, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ise 28-29 Ağustos’ta iki kez insansız su altı robotsu (ROV) ile cenazenin 68 metre derinlikte olduğunu teyit etti. Sol kolundaki mavi kordonlu saat, cenazenin Halit Yukay’a ait olduğunun ilk somut işareti olarak değerlendirildi ve güvenlik kamerası görüntüleriyle de bu bilgi desteklendi.
‘TCG Alemdar’ cenazeyi çıkardı Yukay’ın cesedi, kaybolduğu günlerden tam 30 gün sonra 3 Eylül’de TCG Alemdar’a bağlı dalgıçlar tarafından asansör sistemiyle sudan çıkarıldı. Bursa Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsinin ardından cenaze, 6 Eylül’de İstanbul’da Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii’nde düzenlenen törenin ardından Ümraniye Hekimbaşı Mezarlığı’na defnedildi. Gemiyle temas eden saptanan sürtme izleri, Bandırma Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada mercek altında olan bir diğer konu olarak öne çıktı. Bu izler, Yukay’ın teknesiyle Arel 7 adlı kuru yük gemisi arasındaki temasla ilişkilendirildi.
İncelemeler ve deliller soruşturma kapsamında, iki gemi arasındaki çarpma ihtimali üzerinde yoğunlaşıldı. İzmit Limanı’na gelen fotoğraflar ve güvenlik kameraları, Arel 7’nin 5 Ağustos sabahı limana yanaştığı anları ve ön tarafında bulunan belirgin sürtme izlerini kayıt altına aldı. Bu görüntüler, olayla ilgili kriminolojik rapor için temel dayanak oldu; boya kalıntıları arasındaki eşleşme, Yukay’ın parçalanan teknesi ile sürtme bölgelerindeki izlerle karşılaştırıldı.
Geri dönüşler ve adli süreç Sürtme izlerinin analizi, Kriminal Laboratuvarları’na gönderildi ve sonuçlar bu dosyada yer aldı. Karakutu incelemesi için yapılan çalışmalar ise yurt dışına gönderildi. Kaptan Cemal Tokatlıoğlu’nun tutuklanması süreci, başlangıçta serbest bırakılması ardından itirazlar neticesinde İstanbul’da yeniden gözaltına alınmasıyla tamamlandı. Kaptanın, Taksirle ölüme neden olmak ve ilgili yükümlülükleri yerine getirmemek suçlarından yargılanması bekleniyor.