BOTAŞ ve Avrupa için LNG iş birlikleriyle 11 milyar m3 anlaşma ve Türkiye’nin enerji stratejisini derinlemesine inceleyin.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın çağrısı eşliğinde Türkiye, Avrupa’ya LNG tedarikinin depolama kapasiteleri üzerinde güvenli bir şekilde kullanılabileceğini net bir şekilde vurguladı. Bu talep doğrultusunda BOTAŞ, Alman SEFE ve İtalyan ENI ile iki önemli anlaşma imzaladı. Yılsonundan itibaren başlayacak olan sözleşmeler, her biri kış aylarında devreye girecek şekilde 6 ve 5 milyar metreküp olmak üzere toplam 11 milyar metreküp LNG sağlayacak.
SEFE ile 6 milyar, ENI ile 5 milyar metreküp kapasiteye sahip olan bu anlaşmalar, 2028’den itibaren 10 yıl boyunca yürürlüğe girecek ve Türkiye’nin depolama altyapısını güçlendirme amacı taşıyacak.
İstanbul’da düzenlenen 25. Dünya LNG Zirvesi’nde konuşan Bayraktar, küresel enerji talebinin yükseldiğini ve yapay zekâ, veri merkezleri ile elektrikli araçların bu talebi daha da tetiklediğini belirtti. Türkiye’nin enerji talebinin de son 20 yılda üç katına çıktığını ve önümüzdeki 30 yılda benzer bir artış öngörüldüğünü ifade etti. Emisyon azaltımını ana hedef olarak belirleyen Türkiye, COP 31 dönem başkanlığı bağlamında stratejilerini şekillendirmeye devam ediyor.
Net sıfır hedefi doğrultusunda 2053 vizyonunu paylaşan Bayraktar, vatandaşlara uygun ve güvenilir enerji temin etmek için adımlar attıklarını vurguladı. Yenilenebilir enerji alanında Avrupa’da yükselen konumumuzu sürdürmeyi hedefliyoruz; kurulu gücün %61’inden fazlası yenilenebilir kaynaklardan karşılanıyor ve gelecek 10 yıl boyunca her yıl 8-10 gigavatlık ek kapasite hedefleniyor.
2026’da Akkuyu NGS’nin ilk elektriğini üretmesi hedefiyle ilerleyen Türkiye, 2050 için 20 gigavatlık nükleer kapasite planı yapıyor. Sinop ve Trakya’da ek reaktörler ve small modular reactors (SMR) ile 5 bin megavatlık kapasite hedefleniyor; SMR’lar geleceğin enerji miksinin önemli unsurları olarak görülüyor.
2028’de doğal gaz talebi ve altyapı yükselişi, binalarda, sanayide ve elektrik üretiminde kullanımı artan gaz talebinin temel dinamikleri arasında yer alıyor. Sakarya Gaz Sahası’ndaki birinci fazı tamamlanan proje ile 4 milyon haneye gaz ulaştırılmakta; hedef 2026’da bu rakamı ikiye, 2028’de ise dört katına çıkarmak.
Türkiye’nin gaz altyapısı güçlendikçe, Tuz Gölü ve Silivri depolama tesisleri kapasite artırımlarına sahne oluyor. 2030’a dek Tuz Gölü kapasitesi 8,5 milyar metreküp; Silivri ise 2028’de 6 milyar metreküpe ulaşacak. Mal ve tüketim taleplerinin artmasıyla depolama kapasitesinin toplam tüketimin %20-25’i seviyesine yükseltilmesi hedefleniyor.
Taahhüt edilen LNG kapasitesi ile dünyadaki LNG tedarik zinciri çeşitlendiriliyor; Türkiye, Avrupa ülkelerine LNG ile tedarik sağlama konusunda güvence veriyor. Avrupa ülkelerine LNG kargolarının altyapımız üzerinden depolanması için uzun vadeli veya kısa vadeli taahhüt imkanı sunuluyor.
25. Dünya LNG Zirvesi’nde imzalanan bu iki anlaşma ile Türkiye’nin toplam LNG tedarik kapasitesi güçlenirken, 2025 yılında 106 milyar metreküp, 2024 Eylül’den itibaren ise 155 milyar metreküplük uzun dönemli LNG anlaşması kayda geçti. Bu adımlar, boru hattı gazının yanında LNG ile rekabetçi bir enerji portföyü oluşturmaya olanak tanıyor.