Boğazın iki yakasını köprüyle buluşturan evrimsel yolculuğu; köprünün doğuşundan bugünkü etkilerine kısa bir bakış.

Köprü fikri, İstanbul’un iki yakasını bir araya getirerek kentlerin tarihi, ticari ve kültürel dokusunu bütünleştirme arzusunun yüzyıllar boyu süren hayaliyle şekillendi. 16. yüzyıldan bu yana pek çok fikir üretildi; pratikte ise Boğaziçi Köprüsü’nün uygulanması, uzun bir hazırlık sürecinin ve çeşitli zorlukların ardından gerçekleşti.
1950’lerde Büyükşehir Belediyesi, Karayolları Genel Müdürlüğü ve ITU’yu içeren bir komite kurdu; amacı, köprü projesini uzman bir firma aracılığıyla incelemekti. Ancak maliyet ve yönetsel engeller nedeniyle proje hayata geçirilemedi. Kentin hızla büyümesi, yerleşim alanlarının genişlemesi ve artan trafiğin baskısı, Boğaz’da köprü ihtiyacını daha net hale getirdi.
Proje, iki kıtayı birbirine bağlamak amacıyla onaylandı ve inşa süreci teknik ve lojistik olarak çeşitli firmaların katkısıyla yürütüldü. Şubat 1970’te Beylerbeyi ayak sahasında yapılan törenle çalışmalar resmen başladı. Köprünün toplam uzunluğu 1560 metre, kuleler arası 1074 metre olarak planlandı; inşa sürecinde büyük hacimli malzeme kullanımı gerçekleştirildi, kazı, beton ve çelik miktarları dikkat çekiciydi.
Cumhuriyet’in 50. yıl dönümünde hizmete giren köprü 3 yıl 8 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı ve proje bütçesi dönemin değerleriyle yaklaşık 191 milyon 785 bin lira olarak kayda geçti. Dönemin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından 30 Ekim 1973’te açılan köprü, megakentin ilk ana arteriydi ve zamanla iki yakayı birbirine bağlayan ana bağlantı rolünü sürdürdü.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü adıyla anılmaya başladı 26 Temmuz 2016’dan itibaren bu köprünün adı, darbe girişimi sırasında şehit olanları onurlandıracak şekilde değiştirildi ve bugün de bu anı taşıyor. İlk yılında günde yaklaşık 24 bin araç geçişiyle hizmet veren köprü, zaman içinde Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Avrasya Tüneli gibi yeni geçişlerle trafik yükünü paylaştı. Bugün günlük ortalama 195 bin aracın geçtiği bu güzergah, İstanbul ulaşımında kritik bir halkadır ve HDP’nin maraton gibi etkinlikleriyle de dikkat çekmeye devam ediyor.