Bodrum’un Su Tedarikinde Kritik Seviye: Baraj Dolulukları ve Gelecek Planları

Kuraklık ve düşen yağışlar Bodrum’un içme suyu ihtiyacını karşılayan Mumcular ve Geyik Barajları üzerinde belirgin bir baskı oluşturuyor. Mumcular Barajı’nı 20 milyon metreküp kapasiteli olup doluluk oranı şu anda ölü hacime kadar inmiş durumda. Geyik Barajı ise 40 milyon metreküp kapasiteli olmasına rağmen benzer risk altında; doluluk yüzdesi yaklaşık olarak 13 civarında seyrediyor. Bu tablo, bölgede su stresiyle mücadeleyi daha da gündeme taşıyor ve yüzeyde yemyeşil alg tabakası oluşturan Geyik Barajı, suyun kalitesine dair endişeleri artırıyor.

MSKÜ Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Su Kaynakları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Bodrum’un günlük içme suyu ihtiyacının yaklaşık olarak 1100 litre/saniye düzeyinde olduğunu ve bunun 300 litre/saniyesinin Mumcular Barajı’ndan karşılandığını belirtirken, Mumcular Barajı kuruyunca bu kaynağın tamamen kesildiğini aktardı. Geyik Barajı’ndan ise başlangıçta 600 litre/saniye su temin ediliyordu; kuraklık nedeniyle bu miktarın 270 litre/saniyeye düşmesiyle geriye kalan 330 litre/saniye de sonrasında kısıtlandı. Özçelik, şu an için Geyik Barajı’ndaki doluluk seviyesinin %13 civarında olduğunu ve ölü hacme kadar yaklaşık 2 milyon metreküp su kaldığını söyledi. Bu durumda Bodrum’un su ihtiyacının tamamen buradan karşılanması 20 gün kadar bir süreye denk geliyor; ancak bu suyun yarısı termik santral için kullanıldığı için gerçek rezerv 10 günlük olarak değerlendiriliyor. 300 litre/saniyelik Mumcular Barajı’ndan ve 270 litre/saniyelik Geyik Barajı’ndan kesinti yapıldığında kalan 330 litre/saniye de ölü hacme erişilmesinin ardından suya dönüştürülüyor.

“SON 52 YILIN EN KURAK DÖNEMİNİ YAŞIYORUZ” başlığı altında Özçelik, mevcut kullanımın Milas Ovası’na sulama suyu sağlayan Akgedik Barajı ve yeraltı kaynaklarından karşılandığını belirtti. Son 52 yılın en kurak dönemi yaşanırken, ülke genelinden biraz daha az olmakla birlikte bölgede yaklaşık %25 oranında bir su eksikliği söz konusu. Gelecekte yağışlar azalırsa yer altı rezervlerinin de tehlikeye gireceği uyarısında bulunan uzman, su stresiyle mücadelede tedbirlerin acilen alınması ve gelecek dönem planlarının yapılmasının gerekliliğine vurgu yaptı.

Özçelik, rezervuarlardaki su azaldıkça baraj gölü içindeki oksijen miktarının da düşeceğini, bu durumun mikrobiolojik faaliyetleri tetikleyebileceğini ifade etti. Gölde yoğun alg patlamasının mevcut durumda bariz şekilde görüldüğünü, önümüzdeki günlerde su seviyesinin daha da azaldığı ve sediment miktarının artacağı öngörüsünde bulundu. Ayrıca iletim hatlarında patlakların meydana gelebileceğini dile getirerek, şehir suyunun kalitesinin düşme riskine dikkat çekti. Gerekli tedbirlerin alınması ve gelecek dönem için planların yapılması gerektiğini sözlerine ekledi.

Gözlemler, su kaynaklarının izlenmesi, yeraltı su seviyelerinin zarar görmeyecek şekilde kullanılması ve çevredeki rezervuarların denetimli kullanımı ile gelecek yıllar için daha sağlam bir stratejiye ihtiyaç olduğuna işaret ediyor.