BM’den Mazlumların Sesi: Erdoğan’ın Katar Ziyareti Sonrası Gündem Özeti

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin mazlumlar için sesini yükselteceğini vurguladı ve Türkiye’nin savunduğu iki devletli çözümün küresel çoğunluğun iradesi haline geldiğini ifade etti. Diplomatik mücadelenin haklılığına vurgu yaparken, kararlar arasındaki irade değişikliklerinin İsrail’in bazı uygulamalarını daha net ortaya koyduğunu söyledi. Filistin’in Batılı ülkelerce devlet olarak tanınması, İsrail’in sıkıştırılmasını derinleştirecektir ve bu konuyu bir kez daha BM zemininde haykıracağını belirtti.

İsrail’in ideolojik yönelişi üzerine konuşurken, hareketteki yöneticilerin radikal bir anlayışı benimsediğini ve bu yapıyı faşist bir çete olarak nitelendirdi. Netanyahu’nun Hitler ile benzerlik taşıdığını söyleyerek, Siyonist İsrail’i terörizm ve faşizm olarak nitelendirdi.

Suriye politikası ile SDG-Şam entegrasyonunun, Suriye’nin toprak bütünlüğü açısından önemli bir adım olduğuna dikkat çekti. Güneyden İsrail’in Suriye’yi baskı altında tuttuğunu ve böl parçala mantığıyla bir şeyler koparmaya çalıştıklarını belirtti; buna karşılık Türkiye’nin herkesin ortak paydasını kucaklayan bir yönetimi desteklediğini ifade etti.

Kıbrıs ve seçimler konusunda KKTC’nin bağımsız yargı ve egemenlik çerçevesinde seçimlerini gerçekleştireceğini vurguladı. Ada üzerinde yeni acılar yaratacak oyunlara kimsenin izin vermemesi gerektiğini belirterek, yaşananları unutmadıklarını ve benzer acıların tekrarlanmasına asla göz yummayacaklarını söyledi.

Yeni sosyal konut projesi ile detayların açıklanacağı mesajını paylaşarak, dar gelirli vatandaşların konut sahibi olmasına odaklanan kapsamlı bir planı olduğunu ve önümüzdeki ay tüm detayların paylaşılacağını kaydetti.

AK Parti’ye katılımlar ve CHP davası ile ilgili olarak, AK Parti’nin bu süreçte olmadığını belirtti ve CHP’nin kurultay davasının ertelenmesini eleştirdi. Şikayet edenler ile yargılananlar arasındaki farkı vurgulayarak, yargı kararını beklemenin gerekliliğini ifade etti.

Toplumsal tepkiler ve sokak çağrıları konusunda ise, sokak çağrılarının milletin güvenliğini tehdit ettiğini söyledi; karışıklık ve kaos amaçlı girişimlere karşı gerekenin, milletin huzurunu bozmaya fırsat vermeden yapılacağını bildirdi.