BM Siber Suçları Sözleşmesi Töreni ve Türkiye’nin Uluslararası Dijital Güvenlik Vizyonu

Hanoi’de düzenlenen törende, Tunç Türkiye’nin siber güvenlik ve dijital yönetişim konusundaki kararlı yaklaşımını paydaşlarla paylaşırken, Birleşmiş Milletler Siber Suçlara Karşı Evrensel Sözleşmesi’nin imza sürecine ilişkin düşüncelerini belirtti. Bu önemli toplantının Vietnam’ın zengin kültürü ve köklü tarihiyle buluşması, küresel dijital güvenliğin ve hukukun üstünlüğünün korunması yolundaki çağrıyı güçlendirdi.

Sözleşme, siber suçlarla mücadelede hukuki bağlayıcılığı olan ilk evrensel belge olarak nitelendirildi ve bu yönüyle devletlere gerekli araçlar ile uluslararası işbirliği mekanizmalarını sunmayı hedeflediğini vurguladı. Bakan Tunç, dijitalleşmenin beraberinde getirdiği faydaların yanı sıra sınırları aşan suç tehdidinin de ülkelerin güvenliği için ciddi bir risk oluşturduğunu ifade etti. “Siber suçlar, devletlerin demokrasilerini, insan haklarını ve toplumsal güvenliği tehdit eden önemli bir ekonomik kayıp kaynağı haline gelmiştir. Bu nedenle uluslararası ölçekte ortak çözümler ve güçlü işbirliği gerekmektedir.” diyerek sözleşmenin küresel tehlikelere karşı koordine bir yanıtın gerekliliğini ortaya koydu.

Tunç, Türkiye’nin siber uzayın güvenliğini tüm insanlığın ortak alanı olarak gördüğünü ve bu vizyonla uluslararası işbirliğinin devletlerin bağımsız egemenlik ilkesiyle uyumlu şekilde ilerlemesi gerektiğini belirtti. “Sözleşmeyi imzalayarak, kurallara dayalı, kapsayıcı ve işbirliğine açık bir dijital düzene bağlılığımızı bir kez daha teyit ediyoruz.” ifadelerini kullanarak ulusal mevzuat alanında atılan adımlara ve Siber Güvenlik Başkanlığı’nın kurulmasına vurgu yaptı.

TÜRKİYE, SÖZLEŞMEYİ İMZALAYARAK KURALLARA DAYALI, İŞBİRLİĞİNE AÇIK DİJİTAL DÜZENE BAĞLILIĞINI TEYİT EDİYOR, açıklamasında Tunç, sözleşme kapsamındaki uluslararası işbirliği mekanlarının siber dayanıklılığı güçlendireceğini ve sınır ötesi tehditlere hızlı yanıt kapasitesini artıracağını kaydetti. Ayrıca çocukları çevrim içi tehditlerden koruyacak hükümler ve dijital çağın artan risklerine karşı tanınan önleyici yaklaşımların önemine değindi. Çocuklar için yenilikçi güvenlik önlemleri ve adaletin dijital alanlarda da tam olarak uygulanması gerektiğini belirtti. Tunç, sözleşmenin siber suçların önlenmesi, delillendirilmesi ve cezalandırılması konularında uluslararası düzeyde kalıcı çözümler üretmeyi desteklediğini ifade etti.

Daha sonra Tunç, uluslararası arenada Gazze krizinin etkileri bağlamında da durdu. Adem-i adalet ve uluslararası vicdan ilkeleri doğrultusunda Türkiye’nin bu çatışmada insan haklarını savunmaya devam edeceğini söyledi. “Gazze’de ateşkesin ve insani yardımların kesintisiz sürmesi için çabalarımız sürecek; Filistin halkının haklı mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu. Sözleşmenin siber güvenlik hedeflerinin ötesinde insan haklarının da korunmasına odaklandığını vurguladı.

HANOİ BÜYÜKELÇİSİ KEMİK İLE GÖRÜŞME, Tunç’un NSosyal paylaşımındaki açıklamasına göre gerçekleşti. Türkiye’nin temsil edildiği bu görüşmede ülkedeki yürütülen çalışmalar, vatandaşların desteklenmesi ve ikili ilişkilerin güçlendirilmesi için ilerlemeler değerlendirildi. Büyükelçi Korhan Kemik’e teşekkürler iletilerek misafirperverlik için minnettarlık ifade edildi.