Bi Umut: Yeşilçam Hızında İyiliğin Gerçek Hikayesi

Bir zamanlar haberlere konu olan bu olağanüstü iyilik hikâyesi, kısa bir süre sonra hayatımıza sızan gerçek bir olay olarak karşımıza çıktı. Gülsüm Kabadayı adlı üç çocuk annesi bir kadının, hastanede tesadüfen gördüğü yatalak bir genç için kurduğu anne şefkati, genci on yıl boyunca hayatta tutmayı başarmıştı. Bi Umut adlı film bu dokunaklı yolculuğu ekrana taşıyor.

Yönetmen Gökhan Arı’nın, daha çok cinli korku filmleriyle tanınan bir zihin olması, bu projede de kendini hissettiriyor. Senarist Mert Dikmen ise Barış Akarsu, Bandırma Füze Kulübü ve Eren Bülbül gibi gerçek hikâyelerden beslenen bir kalem olarak öne çıkıyor. Ekip, gerçek yaşamı ve Yeşilçam’ın ruhunu bir araya getirerek izleyiciyi geçmişin nostaljisiyle buluşturmayı amaçlamış. Gülsüm Anne’nin Umut’a olan yaklaşımı adeta Anadolu’nun ermişliğini ve karşılıksız iyiliğini hatırlatıyor; unutulan ve çoğu kez küçümsenen iyiliğin sıcaklığını hatırlatıyor.

Filmin görsel dili, Yeşilçam döneminin izlerini taşıyor; 2000’lerin başıyla ruhen bir Arzu Film yapımını andıran bir atmosfer sunuyor. Gülsüm Anne’nin Umut’a sürekli Kemal Sunal ve Arzu Film komedilerini izlettiği anlar, bu nostaljik bağın en güçlü göstergelerinden biri. İyiliğin geri dönüştüğü bu hikâyede, gerçek hayatta karşılık bulmuş bir bağla dokunan güven ve sevgi öne çıkıyor. Ancak anlatımda duyguları tetiklemek adına kullanılan müzik ve bazı dramatik anlar, seyirciyi bazen fazlasıyla etkilemeye meyilli görünüyor.

Oyunculuk yüzleriyle dikkat çeken Bi Umut’ta Fikret Kuşkan, Hayat Van Eck, Mehmet Esen, Bahtiyar Engin, Levent Ülgen ve Necmi Yapıcı gibi isimler yer alıyor. Arzum Onan, uzun bir aradan sonra Fatma karakteriyle sinemaya dönüyor ve kadın dayanışmasını güçlü bir şekilde öne çıkarıyor. Kimsesiz genci canlandıran 17 yaşındaki Rus oyuncu Leon Kemstach ise gençliğin masumiyetini ekrana taşıyor. Gülsüm Kabadayı’yı canlandıran Hülya Duyar, performansıyla Adile Naşit’e benzetilen bir ruh yüklüyor ve karakterine derinlik kazandırıyor.