Beşiktaş Belediyesi İhale İddianamesi ve ilgili tespitler: süreç, etkiler ve güncel gelişmeler hakkında güvenilir özet.
İddianamede 25. eylem kapsamındaki dijital kaynak desteği yazılımı ihalesinin yaklaşık maliyeti 55 milyon lira olarak kayda geçirildi. Bu süreçte lise ve üniversite sınavlarına hazırlık amacıyla sunulan dijital kaynakların teminine ilişkin ihale üzerinde duruldu. Beşiktaş Belediyesi’ne ait bir bilişim firmasının itiraz dilekçesinde Esenler ve Sincan belediyelerinin benzer işlerinde de benzer bedellerin söz konusu olduğuna işaret edildi. Ancak bilirkişiliğin dosyada paylaşılan yaklaşık maliyete dair güvenilir bilgi ve belge bulamadığını belirten rapor, Beşiktaş Belediyesi personelinin sorumluluğunun 4734 sayılı Kanun’un 60. maddesi kapsamında değerlendirilebileceğini ifade etti.
İddianamede bu ihalenin ve ilgili şüphelilerin sorumluluğu için şu tespite yer verdi: Rekabetin oluşmadığı ve yaklaşık maliyetin gizli kalmadığı bir süreçte, teklif veren firmaların ihale koşullarına uygunluğu sorgulanmadan katılım göstermesi, örgütlü bir yapının ihaleyi kazanmasına zemin hazırlamıştır ve bu durum ihaleye fesat karıştırma suçu kapsamında değerlendirilmelidir.
ASFALT İHALESİ– 26. eylemde Beşiktaş Belediyesi’nin ilçeye yayılan asfalt çalışmaları için yapılan ihale ele alındı. Raporda, projenin net bir taslağı olmaması, puanlama kriterleri ile birim fiyat hesaplarının hangi esaslara göre belirlendiğinin açık olmaması ve yaklaşık maliyet olmadan teklif verilmesinin mümkün olmadığı kaydedildi. Örgüt lideri Aziz İhsan Aktaş’ın yaklaşık maliyetin firmalardan gelen teklifler üzerinden belirlenmediğini, belediye görevlilerinin kendi hesaplamalarıyla şekillendirildiğini savunduğu ve örgüt üyelerine danışmanlık yaparak ihale süreçlerinde eşitlik, rekabet ve maliyetin gizliliği ilkelerini aşındırmaya çalıştığı ileri sürüldü.
BELEDİYEYE AİT TAŞINMAZIN SATIŞI– 27. eylem kapsamında Beşiktaş Belediyesi Beltaş A.Ş.’ye ait taşınmazın satışı üzerine odaklanıldı. Satış süreci önce kapalı zarfla teklif alma, ardından açık artırma yöntemiyle yürütülmeye karar verildi ve üç firma davet edildi. Dosyada, taşınmazın neden ve hangi gerekçelerle satışa çıkarıldığına dair evrakların tamamına erişilemediği belirtildi. Ayrıca 2 Ocak 2025 tarihinde Beltaş’a ilişkin yazışmalarda Yönetim Kurulu kararları ve ilgili evrakların tamamının istenildiği ve bazı kararların noter tasdikli olmadığı ifade edildi. İlan ya da paylaşım yapılmayan taşınmaz için süreç kapsamında yürütülen işlemlerde gayriresmî adımların izleri de dikkat çekti.
AKTAŞ’IN İFADESİ– Aziz İhsan Aktaş’ın ifadesinde belediyeden kendisine ve bağlı firmalara yönelik ciddi alacaklar bulunduğu dönemde başkan yardımcılarıyla yaptığı görüşmeler öne çıktı. Belediye yetkililerinin, hakediş ödemelerinin yapılamayacağını ancak hastaneye ait taşınmazın belediye tarafından satın alınması halinde hakedişlerin ödenebileceğini söylemeleri üzerine Aktaş’ın teklifi kabul etmek zorunda kaldığını ifade ettiği aktarıldı. Baskılar sonucunda bazı ödemelerin gerçekleştirildiği, 26 Temmuz 2024 tarihinde ise üst düzey yöneticilerin kendisinden belirli miktarda para talep ettiklerini belirttiği belirtildi. Bu süreçteki görüşmelerin, idari kararlar ve ödemeler üzerinde baskı kurduğu değerlendirildi.
SAVCILIĞIN TESPİTLERİ– Savcılık, kamu zararının ortaya çıkmaması amacıyla Mustafa Mutlu’nun geçmişe yönelik sahte ihale evrakları hazırlattığını ve “ihalenin şeffaflığı ve kamu yararı” teması üzerinden sahte belgeler ürettiğini belirtti. Taşınmaz için ilan yapılmadığı ve en düşük bedel üzerinden bir değerleme raporu esas alınarak satışın yapıldığı iddiası, satışın gerçek bedelinin üzerine çıkıldığını, aradaki farkın bazı belediye yöneticileri ve akrabaları arasında paylaşıldığını öne sürdü. Aktaş’ın tapu işlemleri sırasında 10.000.000 TL’nin verildiğine dair beyanlar ve dekontlar, örgüt liderinin maddi katkısını doğruladı. Olan bitenin, resmi belgelerle desteklenen ve rekabeti zedeleyen bir süreç olduğuna vurgu yapıldı.