Batı Anadolu’nun Antik İzleri: Yüzlerce Yıl Öncesine Ait Keşifler ve Tarihsel İzler

Gelen bulgularda, Amasra yakınlarındaki bir alanla ilgili alışılmadık bulgular ortaya çıktı. Ersoy, Amastris’te gülümseyen Medusa figürünün gün yüzüne çıkarıldığını belirtti ve bu örnek, Yunan mitolojisinin nadir görülen bir tasviri olarak öne çıktı.

Tavşanlı Höyük’teki kazılarda ise yaklaşık 4500 yıllık Tunç Çağı idollerinin bulunduğu haber verildi. Bu keşif, Batı Anadolu’nun erken yerleşim tarihine ışık tutan önemli bir veri olarak değerlendiriliyor.

Efes’te ise pişmiş toprak bir tütsü kabı içinde üzerinde Mısır tanrısı Serapis’e ait bir kabartmanın bulunduğu bilgisi paylaşıldı; buluntunun gün yüzüne çıkması archeolojik zenginliğin bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

Troya’da yapılan kazılarda 4500 yıllık altın halkalı bir broş ile nadir bir yeşim taşı keşfi kayda geçti. Bu buluntular, bölgenin zengin ticari ve sanatsal etkileşimini yansıtıyor.

Topraktepe/Eirenopolis’te (Karaman) yazıt taşıyan ve Hz. İsa tasvirini içeren yaklaşık 1300 yıllık bir ekmek parçası, erken Hristiyanlık dönemine dair benzersiz bir buluntu olarak dikkat çekti.

Kibyra’da (Burdur) Roma İmparatoru Hadrianus’a ait 2,20 metre uzunluğunda zırhlı mermer heykelin ortaya çıktığı duyuruldu. Bu devasa heykel, dönemin kültürel ve siyasi dinamiklerini anlamak açısından değerli bir veriye işaret ediyor.

Datça Batığı’nda 17. yüzyıla ait Osmanlı batığında çeşitli silahlar, Çin porselenleri ve günlük yaşam eşyaları bulundu. Amos’ta (Muğla) Yeni Asur Dönemi’ne ait tanrıça İştar betimli gümüş kolye keşfedildi. Taş Tepeler’de (Şanlıurfa) Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem’e ait insan yüzlü dikilitaşlar, heykeller ve ritüel buluntular elde edildi.

Kevenli Kalesi’nde (Van) Urartu dönemine ait çivi yazılı 76 pithos (küp) gün yüzüne çıkarıldı ve bu arkeolojik olay, bölgenin kronolojik zenginliğine yeni bir boyut kattı.